Examples of using It's the first thing in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
It's the first thing I grabbed.
Elime geçen ilk şey buydu.It's the first thing most people ask.
Çoğu insanın sorduğu ilk şey bu oluyor.It's the first thing people notice.
Bana bu-- -İnsanların ilk farkettikleri şey.It's the first thing I ever remember wanting.
Istedigimi hatirladigim ilk sey bu.It's the first thing Cutler said.
Cutlerın söylediği ilk şey bu oldu.It's the first thing I thought of.
Benim de düşündüğüm ilk şey buydu.In the hospital. It's the first thing they do.
Hastanede. Yaptıkları ilk şey buydu.It's the first thing they do. In the hospital.
Hastanede. Yaptıkları ilk şey buydu.Because I can go ahead and submit that it's the first thing you see when you see a white guy.
Ben Adele wants to put my picture on the ceiling… so it's the first thing she sees in the morning.
Adele sabah kalkınca göreceği ilk şey olsun diye… fotoğrafımı tavana asmak istiyormuş.So it's the first thing she sees in the morning. Adele wants to put my picture on the ceiling.
Adele sabah kalkınca göreceği ilk şey olsun diye… fotoğrafımı tavana asmak istiyormuş.It was the first thing I did!
Yaptığım ilk şey buydu!It was the first thing she ever gave me.
Bana verdiği ilk şey buydu.It was the first thing I bought him.
Ona aldığım ilk şey buydu.Pickles. It was the first thing that came to mind.
Aklıma gelen ilk şey buydu.- Turşu.It was the first thing I came up with.
Aklıma gelen ilk şey buydu.It was the first thing I ever stole.
Çaldığım ilk şey buydu.It was the first thing that I loved.
Âşık olduğum ilk şey oydu.It was the first thing that I loved.
Aşık olduğum ilk şeydi.In a very long time. It was the first thing my parents agreed on.
Ailemin uzun zamandır hemfikir oldukları ilk şeydi.
