Examples of using Marking in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Marking the day with a footprint.
Ayak iziyle günü işaretlemek.What if someone changed the marking?
All this marking be suddenly finished and neatly stacked up.
Untraceable. What's that gold marking?
Alex's marking, I have seen it.
Blacktip stops territorial marking and instead sets off in pursuit of her mother.
Blacktip, bölgeyi işaretlemeyi bırakıp, annesinin peşine düşüyor.Marking the positions and landmarks… so we can find the house of the supermodels.
Yıldızların konumunu ve karakteristik yapıları işaretliyorum… böylece süper modellerin evini bulabileceğiz.And that's when I discover that biker runs serve another purpose marking territory.
O zaman anladım ki motor sürüşlerinin aslında başka bir amacı varmış, bölgelerini işaretlemek.Explain the face marking.
Yüzünde ki işareti açıkla.How can this marking be here?
There's some kind of marking here.- Yeah.
Burada bir çeşit işaret var. Evet.Bob, coloring, marking, hairdo, anything distinctive.
Bob, rengi, işaretleri, saç modeli, ayırt edici bir şey.Just marking the target.
Sadece hedefi işaretliyorum.Territory marking in the midday heat is hard work.
Güneşin tepede olduğu vakitte bölge işaretlemek çok zorlayıcı bir iştir.Apparently it's some sort of voodoo marking.
Herhalde bir çeşit voodoo işareti.Territorial marking, taken a little too literally. Right.
Doğru. Bölgesel işaretler, kelimesi kelimesine çok uygun.This marking… felt like it made the eviction stronger.
Bu işaret, çıkarmayı yaptı gibi geldi.Maybe you don't know,'cause you're the one doing the marking.
Belki de bilmemenin sebebi işaretleri yapanın sen olmasıdır.The two are identical in color, with the same contrasting shoulder marking and long-legged gait.
İkisi de aynı renk omuzlarında aynı kontrast ize ve uzun bacaklara sahipler.Marking five inches.
Inç işaretliyorum.
