Examples of using Merge in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
And when the merge is finally complete,
Merge! Let go!
Hadi! Birleş! Bırak kendini!Merge Cells Vertically.
Something we call the"Great Merge.
Büyük Birleşme'' dediğimiz bir şey.Merge!- Release! Let go!
Hadi! Birleş! Bırak kendini!Merge the selected region.
Seçili bölgeyi birleştir.Merge Collection.
Birleşme Kolleksiyonu.Branch/ Merge.
Ayrıl/ Birleş.Merge the selected region horizontally.
Seçili bölgeyi yatay olarak birleştir.Merge positions!
Birleşme pozisyonu alın!Merge the selected region vertically.
Seçili bölgeyi dikey olarak birleştir.Release! Merge! Let go!
Bırak kendini! Hadi! Birleş!And I had to stop it. Their Merge was happening.
Birleşme gerçekleşiyordu… ve bunu durdurmak zorundaydım.Merge Entries.
Girdileri Birleştir.Let go! Merge!
Bırak kendini! Hadi! Birleş!Let the merge begin. Enough chaos.
Birleşme başlasın. Bu kadar kaos yeter.Merge the selected entries.
Seçili girdileri birleştir.Release! Let go! Merge!
Bırak kendini! Hadi! Birleş!To fast-track this merge with the governor's office. I intend.
Valinin ofisinde birleşme işlemlerini hızlı bir şekilde başlatacağım.Merge your path with mine.
Yolunu benimkiyle birleştir.
