RAINED in Turkish translation

[reind]
[reind]
yağdı
yağmur
rain
rainy
rainfall
yağdırdık
yağmura
rain
rainy
rainfall
yağmuruna
rain
rainy
rainfall
yağmur yağmış
rain
yağmış
yağmurluydu
rain
rainy
rainfall

Examples of using Rained in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Rained every day but one….
Biri dışında her gün yağmur yağdı.
Rained out. What's he crying about?
Ne diye ağlıyor bu?- Yağmur başladı?
For 200 million years, fireballs rained from the sky.
Milyon yıl boyunca gökten ateş topları yağdı.
It had been rained on for ages.
Üzerine yıllarca yağmur yağmış olmalı.
Rained a little earlier, sun's out nice now.
Birkaç saat önce yağmurluydu ama şimdi güneş var.
We slept out and rained.
Açık havada yattık ve yağmur yağdı.
Rained down on Fife Cop.
Fife Copın üzerine yağdı.
It's a trip to a forest where it had just rained.
O anı, henüz yağmur yağmış bir ormana yapılan bir gezi.
and they hatched and rained fish.
gökten balık yağmış.
Rained all week.
Bütün hafta yağmurluydu.
Rained last night.
Dün gece yağmur yağdı.
Must have rained all night.
Bütün gece yağmış olmalı.
Rained there too.
Orası da yağmurluydu.
You left me out there to be rained on while you were in there with her!
Sen beni orada yağmurun altında bıraktın. Sen onunla birlikteyken!
The Bible says that the Lord rained fire on Sodom and Gomorrah.
Tanrı incilde Sodom ve Gomoranın üstüne ateş yağdırdığını söyler.
it hss never, never rained blood.
oraya hiçbir zaman kan yağmadı.
I dreamed that rained.
Yagmurun yagdıgını hayalledim.
And in his grave rained many a tear.
Ve mezarına yağmur gibi gözyaşı döktüler.
Yourkisses rained down in a tempest oflove.
Öpücüklerin yağmur gibi indi, bir aşk fırtınası sırasında.
While applause rained down on Lisa, poor Krusty found himself parched.
Alkışlar Lisaya yağmur gibi yağarken, zavallı Krusty adeta çökmüştü.
Results: 103, Time: 0.0597

Top dictionary queries

English - Turkish