IT RAINED in Turkish translation

[it reind]
[it reind]
yağmur
rain
rainy
rainfall
yagmur
rain
rainy
yağdı bu
yağmur yağmıştı
rain
yağmuru
rain
rainy
rainfall
yağmur yağmış
rain
yağmurluydu
rain
rainy
rainfall
yağmurlu
rain
rainy
rainfall

Examples of using It rained in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
It rained last night, I see.
Dün gece yağmur yağmış, gördüğüm kadarıyla.
It rained for days, and we didn't know what to do.
Günlerce yağmur yağmıştı ve biz ne yapacağımızı bilmiyorduk.
It rained yesterday after it had been dry for a long time.
Uzun süren bir kuraklıktan sonra dün yağmur yağdı.
Check if it rained in the nearby regions in the last 24 hours.
Son 24 saat içinde yakındaki bölgelerde yağmur olup olmadığını kontrol edin.
Kong said that one day it rained.
Kong yağmurlu bir günden bahsetti.
It rained all weekend, so make sure you give them a good workout.
Hafta sonu hep yağmurluydu, o yüzden mutlaka iyice gezsinler.
At the studio that day it rained, I didn't imagine your attentiveness.
Yağmur yağdığı gün, ben stüdyodayken, geleceğini hiç tahmin etmemiştim.
Luke Savard only lived because it rained that night.
Çünkü o gece yağmur yağmış. Sadece Luc Savard hayatta kalmış.
How wonderful. It rained like this that day, too.
O gün de böyle yağmur yağmıştı. Ne güzel.
It rained on the 29th, 30th and 31st of July.
Temmuzun 29unda, 30unda ve 31inde yağmur yağdı.
It rained a little earlier, sun is out nice now.
Birkaç saat önce yağmurluydu ama şimdi güneş var.
It rained on the day you proposed to me.
Bana yağmurlu bir günde evlenme teklif etmiştin.
Just think: At first, when it rained, they wouldn't come to work.
Düşünsene: Başlarda yağmur yağdığı zaman işe gelmiyorlardı.
It rained that morning, and we found a bunch.
O sabah yağmur yağmıştı ve bir çöp öbeği bulduk.
Luc Savard only lived because it rained that night.
Sadece Luc Savard hayatta kalmış çünkü o gece yağmur yağmış.
I was planning to go there by bike, but it rained.
Oraya bisikletle gitmeyi planlıyordum ama yağmur yağdı.
It rained yesterday, he could have done it then.
Dün hava yağmurluydu, o zaman yapsaydı ya şu işi.
The night before, when it rained. Then I assumed you worked.
O zaman yağmurlu havada bütün gece çalıştığını düşündüm.
It rained that morning and we found a bunch.
O sabah yağmur yağmıştı ve bir deste bulduk.
Means the hole was dug the night it rained.
Demek ki çukur yağmur yağdığı gece kazılmış.
Results: 431, Time: 0.0477

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish