Examples of using Secondhand in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
He bought this at a secondhand store.
Bunu bir ikinci el dükkanından almış.In a secondhand store.
Bir ikinci el mağazasında.We got the liveries secondhand.
Üniformalarını ikinci el aldık.I heard the story secondhand.
Hikayeyi ikinci ağızdan duydum.Is it new or secondhand?
Yeni He got it at a secondhand store.
Onu bir ikinci el dükkanından almıştı.Don't you accept anything secondhand?
El herşeyi kabul etmiyor musun?She bought an old secondhand coat.
Eski bir ikinci el palto almış.I saw this in a secondhand store.
Bunu bir ikinci el dükkânında buldum.Found it at a secondhand store.
Bunu bir ikinci el dükkânında buldum.Not even secondhand.
İkinci ağızdan bile değil.This is secondhand, right?
Buy yourself the key to a secondhand truck.
İkinci elbir kamyona bir anahtar satın al.It's a ballad entitled Secondhand.
Secondhand'' adında bir balad.But instead ofsecondhand smoking, it's secondhand eating which affects the entire planet.
Ama bunun yerine Hasn't anyone told ya? Secondhand smoke kills?
Kimse size sigara içmenin öldürdüğünü söylemedimi?Secondhand smoke kills. Hasn't anyone told ya?
Kimse size sigara içmenin öldürdüğünü söylemedimi?But you have to stop smoking, including secondhand!
Ama sigarayı bırakmak zorundasın, pasif içicilik de dahil!That has all of this really cute… I got it at the secondhand store.
Bunların hepsi gerçekten sevimli… İkinci mağazada buldum.From a German used car lot or at secondhand here?
Almanyada kullanılmış araba mağazasından mı yoksa buradan ikinci el mi?
