SILENCING in Turkish translation

['sailənsiŋ]
['sailənsiŋ]
susturmak
to silence
quiet
to shut up
to muzzle
shush
sessizlik
quiet
silent
silence
shh
mute
keep
hush
susturuyor
shut up
silence
quiet
to stop talking
susturma
to silence
quiet
to shut up
to muzzle
shush

Examples of using Silencing in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I have a bad habit of silencing myself with you.
Kendimi seninle bastırmak gibi kötü bir huyum var benim.
I doubt whether they would think twice about silencing you.
Sizi susturmak için iki kez düşüneceklerini sanmam.
He's silencing somebody he knows-- his wife or his mother.
Tanıdığı birini bastırmış oluyor böylece… karısı ya da annesini.
It could be the killer's way of silencing her, literally and figuratively.
Katilin yöntemi kızı bastırmak olabilir harfi harfine ve mecazi anlamda.
Silencing a witness.
Tanığı susturmak için.
Literally and figuratively. It could be the killer's way of silencing her.
Katilin yöntemi kızı bastırmak olabilir… harfi harfine ve mecazi anlamda.
RNA silencing mechanisms are particularly important in this systemic response as they can block virus replication.
RNA interferans mekanizmaları özellikle bu sistemik yanıtlarda virüs replikasyonunu önleyebildikleri için önemlidir.
To the other strongmen of the world. It's about silencing 20% of the world, and then opening yourself up for business.
Mesele dünyanın yüzde 20sini susturmak, sonra dünyanın diğer güçlü adamlarına işinizi açmanız.
Meanwhile… silencing it will cause a lot more trouble for you than if you let it speak.
Satarım. Bu arada… sessizlik başına konuşmaktan çok daha büyük dert açabilir.
It's about silencing 20% of the world, to the other strongmen of the world. and then opening yourself up for business.
Mesele dünyanın yüzde 20sini susturmak, sonra dünyanın diğer güçlü adamlarına işinizi açmanız.
Meanwhile… than if you let it speak. silencing it will cause a lot more trouble for you.
Satarım. Bu arada… sessizlik başına konuşmaktan çok daha büyük dert açabilir.
To maintaining their secret policy of denial about p. o. w. 's, which required silencing the men who made that policy.
POWler hakkındaki inkar etme politikalarını devam ettirmek için,… bu politikayı uygulayan adamları susturmak gerekiyordu.
That's why I hope that this interview makes them think twice about silencing me before the truth comes out.
Bu yüzden gerçek ortaya çıkmadan önce beni susturma konusunda bu görüşmenin onları iki kez düşündürtmesini umuyorum.
Consequently, the passenger strand is degraded, while the guide strand is incorporated into the RNA-induced silencing complex RISC.
Yolcu sarmal indirgenerek ayrıştırılırken kılavuz iplikçik RNA-indüklenmiş susturma kompleksi( RISC) içine yerleştirilerek dahil edilir.
the rasiRNA silencing pathway is evolutionarily conserved
rasiRNA sessizleştirme yolu evrimsel olarak korunmuştur
Small RNAs guiding RNA silencing pathways were first discovered in 1993 in Caenorhabditis elegans
RNA sessizleştirme yolaklarını yönlendiren küçük RNAlar ilk kez 1993 yılında Caenorhabditis elegans
Today marks the silencing of the most disruptive of those voices
Bu günün sesleri, sessizliğin yıkıcılığına işarettir
However, like other small RNAs, piRNAs are thought to be involved in gene silencing, specifically the silencing of transposons.
Bununla birlikte, diğer küçük RNAlarda olduğu gibi, piRNAların gen susturulmasında, özellikle transpozonların susturulmasında rol aldığı düşünülmektedir. piRNAların çoğunluğu transpozon dizilerine karşı antisens olup transpozonların piRNA hedefi olduğu düşünülmüştür.
And a step towards the return of civilization in Nassau. Today marks the silencing of the most disruptive of those voices.
Bu günün sesleri, sessizliğin yıkıcılığına işarettir… ve Nassauya medeniyetin geri getirilmesi yolunda bir adımdır.
So someone somewhere would keep you from testifying, most likely by silencing you… and me.
Biri, bir makam muhtemelen sizi ve beni susturarak ifade vermeyi engeller.
Results: 62, Time: 0.0699

Top dictionary queries

English - Turkish