THE RIGHT TO DO in Turkish translation

• yapma hakkını
• yapma hakkı
• yapmaya hakkı
• yapma hakkına

Examples of using The right to do in English and their translations into Turkish

You had the right to do so.
Öyle yapmaya hakkınız vardı.

What miracle can you perform to show us that you have the right to do this?
Bunu yapmaya hakkın olduğunu düşündürecek hangi mucizeyi gerçekleştirebilirsin?

Are you saying I don't have the right to do music?
Müzik yapmaya hakkım olmadığını mı söylüyorsunuz?

Because you have the right to do so!
Çünkü bunu yapmaya hakkınız var!

Do you really think you have the right to do this?
Gerçekten bunu yapmak hakkına sahip olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Do they have the right to do that?
Bunu yapmaya hakları var mı?

But I would Advise against it. You have The right to do so.
Bunu yapma hakkınız var, ama ben karşı çıkmak durumundayım.

And you think you have the right to do that?
Bunu yapmaya hakkın olduğunu mu sanıyorsun?

You have the right to do so, but I would advise against it.
Bunu yapma hakkınız var, ama ben karşı çıkmak durumundayım.

Do you have the right to do this? Just go?
Git. Bunu yapmaya hakkın var mı?

Do you have the right to do this? Just go.
Bunu yapmaya hakkın var mı? Git.

We have the right to do this?
Bir şey yapmaya hakkımız var mı ki?

I don't have the right to do that.
Bunu yapmaya hakkım yok.

We don't have the right to do this.
Bunu yapma hakkımız yok.

But I don't have the right to do it, Momo… it's not possible.
Ama bunu yapmaya hakkım yok… Bu imkansız.

You have the right to do whatever you want.
İstediğiniz her şeyi yapmak hakkına sahipsiniz.

As his father you have the right to do that.
Babası olarak bunu yapmaya hakkın var.

I have the right to do far worse.
Çok daha kötüsünü yapmaya hakkımız var.

Look, gringos… you don't have the right to do this.
Bakın Amerikalılar, bunu yapma hakkınız yok.

What gives Tom the right to do that?
Toma onu yapma hakkını ne veriyor?