THROW SOMETHING in Turkish translation

• bir şey fırlatıyorlar
• bir şey at
• bir şeyler fırlatıp
• bir şey atalım

Examples of using Throw something in English and their translations into Turkish

Throw something at it!
Üstüne bir şey atın!

You're not gonna throw something at me again, are you?
Bana gene bir şeyler fırlatmayacaksın değil mi?

Throw something!
Birşeyler fırlat.

Wanna throw something on, walk me?
Üstüne bir şey giyip beni taksiye bırakmak ister misin?

Pitt, throw something at'em!
Pitt, onlara birşeyler at!

And when the lens looks the other way, throw something over it.
Ve lens başka tarafa bakarken üstüne birşey atabiliriz.

And, Rach, while you're in there, throw something on Alicia May.
Rach, içerideyken Alicia Mayin de üstüne bir şeyler giydir lütfen.

Could you throw something into this vital point in the battle?
Savasin bu hayati noktasina bir seyler atacak misiniz?

Before you turn this off, or throw something at the screen, please just hear me out.
Bunu kapatmadan önce ya da ekrana bir şeyler fırlatmadan, Lütfen beni bir kere dinleyin.

He saw somebody throw something over the bridge into the river. And… we also
Birlerini körpünün üstünden nehre bir şeyler fırlatırken gördüğünü söylüyor.

And… we also have a witness that says… he saw somebody throw something over the bridge into the river.
Bir de görgü şahidimiz var. Birinin köprüden nehre bir şey attığını görmüş.

If I saw someone throw something at him, I would want to go get the person.
Eğer biri ona bir şey atarken görseydim, o adamı gidip yakalamak isterdim.

If you guys need me, just yell or throw something so hard that it goes around the world and hits me.
Eğer bana ihtiyacınız olursa bağırın ya da hızlıca bişey atın dünyanın etrafında dolaşıp bana vursun.

Somebody threw something.
Biri bir şey fırlattı.

Somebody threw something. He said,"Didyou see that?
Biri bir şey fırlattı.'' Gördün mü?

Threw something through that window.
Vitrine bir şey fırlattı.

Tom threw something out the window.
Tom pencereden bir şey fırlattı.

Someone threw something at the glass.
Birisi cama bir şey fırlattı.

In that dream Yuko threw something at Mutsumi.
Rüyamda Yuko, Mutsumiye bir şey fırlattı.

Suddenly, someone inside threw something onto the grill.
Sonra aniden, içeriden birisi ızgaranın üzerine bir şey fırlattı.