Examples of using Told me to go in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Juju just told me to go up there, man.
Juju oraya çıkmamı söylemişti dostum.When Mongo told me to go, I had no choice.
Mongo bana git deyince başka şansım yoktu.My brother, George, he told me to go and keep an eye on Alex.
Göz kulak ol demişti. O bana git Alexe Benim kardeşim George.The nurses told me to go home.
Hemsireler eve gitmemi soyledi.Mother and father always told me to go there.
Annem ve babam birbirimizden ayrılırsak oraya gitmemi söylerlerdi hep.Boss told me to go home.
Patron eve gitmemi soylemisti.I offered to take her for a Coke, and she told me to go to hell.
My dad once told me to go where the stars fall so we go west and further west to
Babam vaktiyle kuyruklu yıldızların düştükleri yere gitmemi söylemişti… biz de Majinin dağına ulaşmak için,uh… you were the one who told me to go to New Orleans.
bilmiyorum ama New Orleansa gitmemi söyleyen kişi sendim.But I can't. My doctor tells me to go travelling.
Andrei de If you look into my eyes and tell me to go, I will.
Gözlerime bakıp, bana git dersen, giderim.Tell me to go.
Bana git de.Tell me to go!
Bana gitmemi söyle!Tell me to go. How?
Bana gitmemi söyle.- Nasıl?How? Tell me to go.
Bana gitmemi söyle.- Nasıl?My doctor tells me to go travelling, but I can't.
Andrei de söylüyor ama yapamam. Doktorum seyahate gitmemi Tell me to go?
Gitmemi söylemedin mi?Tell me to go?
Bana gitmemi söyledin!Then tell me to go. Please.
O zaman bana gitmemi söyle lütfen.No one tells me to go to class.
Kimse derse gitmemi söylemiyor.
