WAS CAPABLE in Turkish translation

[wɒz 'keipəbl]
[wɒz 'keipəbl]
yapabileceğini
can do
you can
is capable of
would do
will do
yetenekli olduğunu
yapabilecek
can do
can
would do
capable
to make
will do
be able to do

Examples of using Was capable in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
She was capable of so much more.
O çok daha fazlasını yapabilecek yetenekte biriydi.
No one in the office knew what he was capable of.
Ofisteki kimse onun yeteneklerini bilmiyordu.
Who would have thought he was capable of such atrocities?
Onun böyle bir canavarlık yapabileceğini|kim düşünebilirdi ki?
You knew what I was capable of back on Lian Yu.
Benim Lian Yudayken neler yapabileceğimi biliyordun.
Thank you. would you say your housekeeper was capable of committing a crime?
Söylesenize, hizmetçinizin suç işleme… potansiyeli var mıydı?
Saw that my mother was capable of caring.
sıcaklık göstermekten… ve sevmekten aciz olmadığını gördüm.
Yes, but none was capable of launching such an attack.
Evet ama hiçbirinin böylesi bir saldırıyı yapma yeteneği yoktu.
But having caught a glimpse of what human nature was capable of, I wanted no more part of it.
Ama insan doğasının neler yapabileceğini gördükten sonra artık bir parçası olmak istemiyordum.
I didn't think that Margaux was capable of doing what she's doing to Jack, but people surprise you.
Margauxnun Jacke yaptıklarını yapabileceğini hiç düşünmemiştim ama insanlar şaşırtır.
You could have come to me and asked me if he was capable of being involved with something like that, of knowing anyone like that.
Bana gelip sorabilirdin. Böyle bir şeyi yapabilecek biri mi ya da yapan birini tanıyor mu diye.
Of what human nature was capable of, I wanted no more part of it. But having caught a glimpse.
Ama insan doğasının neler yapabileceğini gördükten sonra… artık bir parçası olmak istemiyordum.
I wanted no more part of it. of what human nature was capable of, But having caught a glimpse.
Ama insan doğasının neler yapabileceğini gördükten sonra… artık bir parçası olmak istemiyordum.
And for that, his family prospered long after him. Abraham proved he was capable of great sacrifice.
Hazreti İbrahim büyük fedakârlık yapabileceğini kanıtladı, bu sayede ailesi onun ölümünden sonra da uzun süre refah içinde yaşadı.
Abraham proved he was capable of great sacrifice, and for that, his family prospered long after him.
Hazreti İbrahim büyük fedakârlık yapabileceğini kanıtladı, bu sayede ailesi onun ölümünden sonra da uzun süre refah içinde yaşadı.
It would help if I knew more about what this weapon was capable of so I could plan more effectively.
Bu silahın neler yapabileceği hakkında ne kadar çok bilgim olursa, o kadar etkili plan yapabilirim.
I warned you, didn't i, that none of these modern-Day schoolboys was capable?
Bu modern okullu çocukların hiç biri yetenekli değil diye uyarmıştım, değil mi?
Finally, one species, ours, grew up that was capable of designing things deliberately, was capable of having purposes.
Sonunda bilinçli olarak bir şeyler tasarlayabilen bir amaç edinebilen bir tür( yani biz) ortaya çıktı.
The Byzantine Empire was capable of making a durable monetary system function for more than a thousand years,
Bizans İmparatorluğu, I. Konstantinten 1453 yılına kadar bin yıldan daha fazla bir süre, göreceli esnekliği sayesinde
In spite of her deficiencies, I would end up in a place like this. she knew that if people understood what I was capable of.
Onun eksikliklerine rağmen,… insanlar yapabiliyor olduğum şeyi anlasa,… bunun gibi bir yerde sonuçlanacağını biliyordu.
To know the magnificent work the man who wore that face was capable of doing. You didn't have to know who Charles Calvin was..
Bu sureti taşıyan birisinin, yeteneğiyle başardığı işleri bilmek için… Charles Calvinin kim olduğunu bilmeniz gerekmezdi.
Results: 68, Time: 0.0665

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish