WASTE TIME in Turkish translation

[weist taim]
[weist taim]
zaman harcıyorsun
wasting time
to spend time
vakit harcamayalım
to waste time
to spend time
vakit kaybetmeyelim
to waste time
to lose no time
zaman kaybetmek
wasting time
zamanı boşa
vaktini boşa
zaman harcamayalım
wasting time
to spend time
vakit kaybetmiş
to waste time
to lose no time
vaktimi harcamayacağım
to waste time
to spend time
vakit harcıyorsun
to waste time
to spend time
zaman harcıyoruz
wasting time
to spend time
vakit kaybetmek
to waste time
to lose no time

Examples of using Waste time in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Let's not waste time here.
Burada zaman harcamayalım.
Why waste time on a group of Afghan NGO's right now?
Durum böyleyken neden Afgan STKlarıyla vakit harcıyorsun?
I'm not gonna stand around- Mia. and waste time.
Mia.- Burada kalıp vaktimi harcamayacağım.
You wouldn't have to waste time with all these papers.
Bütün bu kağıtlarla vakit kaybetmek zorunda kalmazsın.
If you're so sure, why waste time with tests?
Eğer o kadar eminsen testlerle neden vakit harcıyorsun ki?
And waste time.
Burada kalıp vaktimi harcamayacağım.
Why waste time on 10s when you're already getting rejected by sixes?
Larda reddediliyorsam 10larla vakit kaybetmek niye?
Why waste time with idiots like that?
Neden öyle tiplerle vakit harcıyorsun?
Yep, and you probably don't wanna waste time haggling.
Evet, ve muhtemelen pazarlık ederek vakit kaybetmek istemezsin.
Don't wanna waste time.
Zamanınızı harcamak istemem.
Waste time.
Zaman kaybetmeyin.
Can't… Can't waste time.
Vaktimizi boşa harcayamayız.
Not waste time second-guessing or looking for blame. We will look forward now.
Sorgulamayla veya suçlamayla vakit harcama yok. Artık ileri bakacağız.
We will look forward now, not waste time second-guessing or looking for blame.
Sorgulamayla veya suçlamayla vakit harcama yok. Artık ileri bakacağız.
Can't waste time.
Vaktimizi boşa harcayamayız.
You wouldn't have to waste time with all these papers.
Bu kağıtlarla zaman harcamak zorunda değilsin.
Why waste time moving the Orbitals?
Niye kalkanlarla vakit harcıyor?
See? Never waste time with a hug!
Kucaklaşmakla asla vakit harcamayacaksın! Gördün mü?
Listen, I don't wanna waste time on you!
Dinle, seninle zaman harcamak istemiyorum!
There's no need to lose focus and waste time on things like that.
Bu tür şeylere odaklanıp zaman harcamanın gereği yok.
Results: 162, Time: 0.0569

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish