WE CAN'T GO BACK in Turkish translation

[wiː kɑːnt gəʊ bæk]
[wiː kɑːnt gəʊ bæk]
geri dönemeyeceğimiz için
we can't go back
olmadan gidemeyiz
artık geri dönemeyiz
çıkamayız
we can't
we can't go
we're not getting
we're not going
not

Examples of using We can't go back in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You mean we can't go back the way we came?
Yani geldiğimiz yoldan dönemeyecek miyiz?
and I know we can't go back.
Ve zamanda geri gidemeyeceğimizi biliyorum.
But since we can't go back and since we can't stop because we will starve, that you have killed your people. because you burned the farm, we thought we should let you know.
Fakat sen çiftliği yaktığından dolayı geri dönemeyeceğimiz için… ve açlıktan öleceğimizden dolayı duramayacağımız için… halkını öldürdüğünü bilmen gerektiğini düşündük.
We thought we should let you know But since we can't go back that you have killed your people. and since we can't stop because we will starve, because you burned the farm.
Fakat sen çiftliği yaktığından dolayı geri dönemeyeceğimiz için… ve açlıktan öleceğimizden dolayı duramayacağımız için… halkını öldürdüğünü bilmen gerektiğini düşündük.
That you have killed your people. But since we can't go back we thought we should let you know because you burned the farm, and since we can't stop because we will starve.
Fakat sen çiftliği yaktığından dolayı geri dönemeyeceğimiz için… ve açlıktan öleceğimizden dolayı duramayacağımız için… halkını öldürdüğünü bilmen gerektiğini düşündük.
That you have killed your people. and since we can't stop because we will starve, because you burned the farm, we thought we should let you know But since we can't go back.
Fakat sen çiftliği yaktığından dolayı geri dönemeyeceğimiz için… ve açlıktan öleceğimizden dolayı duramayacağımız için… halkını öldürdüğünü bilmen gerektiğini düşündük.
We thought we should let you know But since we can't go back that you have killed your people. because you burned the farm, and since we can't stop because we will starve.
Fakat sen çiftliği yaktığından dolayı geri dönemeyeceğimiz için… ve açlıktan öleceğimizden dolayı duramayacağımız için… halkını öldürdüğünü bilmen gerektiğini düşündük.
After all we have achieved, after everything we have been through, we can't go back to that.
Başardığımız, yaşadığımız onca şeyden sonra buna geri dönemeyiz. Bu günü göreceğim hiç aklıma gelmezdi.
We can't go back in time, but we can keep going forward until people invent the backwards time machine.
Madem zamanda geri gidemiyoruz biz de insanlar geri gidebilen zaman makinesini icat eden kadar ileri gideriz.
If we try this and fail, we can't go back.- He's right.
Bunu yaparsak ve işe yaramazsa geri dönüşü olmayacak.- Doğru söylüyor.
The kids at school are saying all this stuff like saying my mother is a puta and I mean, I know we can't go back home.
Okuldaki çocuklar şey diyorlar annemin bir fahişe olduğunu… yani, eve gidemeyeceğimizi biliyorum ama özlüyorum.
and I know we can't go back in time, but I do wish that there was some way that I.
Ve zamanda geri gidemeyeceğimizi biliyorum. Eğer bir yolu olsaydı.
And we cannot go back.
Ve geri dönemezdik.
We can not go back.
Biz de geri dönemeyiz.
I got here We can not go back.
Bizi buraya getirdi. Artık geri dönemeyiz.
We cannot go back! I can!.
Ben dönerim. Dönmemiz imkansız!
We cannot go back. Leave him!
Bırakın gitsin! Artık geri dönemeyiz!
Leave him. We cannot go back.
Artık geri dönemeyiz. Bırakın gitsin!
WE CAN'T GO BACK UPRIVER.
Nehir yoluyla geri dönemeyiz.
We can't go back that way.
Biz bu şekilde geri dönemem.
Results: 40382, Time: 0.0826

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish