WE DON'T KILL in Turkish translation

[wiː dəʊnt kil]
[wiː dəʊnt kil]
öldürmeyiz
to kill
murder
öldürmezsek
to kill
murder
öldürmüyoruz
to kill
murder
öldürmek
to kill
murder

Examples of using We don't kill in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
You said we don't kill.
Kimseyi öldürmeyiz demiştin.
We don't kill. No.- No!
Hayır biz öldürmüyoruz!- Hayır!.
We don't kill. No.- No!
Olmaz! Hayır, biz kimseyi öldürmeyiz.
We don't kill. That's what separates us from the people that do kill..
Biz öldürmüyoruz. Bizi öldüren insanlardan ayıran şey budur.
And we don't kill.
Üstelik onu öldüremeyiz.
We don't kill just to kill..
Sadece öldürmek için öldürmeyiz..
And we don't kill prisoners. Gandía's a prisoner.
Ve mahkûmları öldürmüyoruz. O bir mahkûm.
We don't kill for revenge… but for money.
İntikam için değil… para için öldürürüz.
As long as we don't kill Sumer Yadav.
En azından Sumer Yadavı öldürünceye kadar.
Rule number one, we don't kill.
Birinci kural: Öldürmek yok.
On one condition, we don't kill Mahidi.
Bir şartı var, Mehdi öldürülmeyecek.
Maybe we don't kill the teachers at the end?
En sonda öğretmenleri öldürmesek mi?
We don't kill FBI agents.
FBI ajanlarını öldürmeyiz biz.
We don't kill. No.- No!
Hayır! Hayır biz öldürmüyoruz!
Barbara, we don't kill. No matter what.
Barbara, ne olursa olsun, biz öldürmeyiz.
We don't make spectacles of ourselves, and we don't kill conspicuously. Unless, of course, you want to die.
Kendimizi göstermeyiz ve dikkat çekici bir şekilde öldürmeyiz tabi ölmek istemezsen.
If we don't kill the kid now, Savage will as soon as he's done using him to take over the world.
Eğer bu çocuğu hemen öldürmezsek, Savage dünyayı ele geçirdiği anda öldürecektir.
Are you trying to say that if we don't kill Ibrahim then you will kill thousands of innocent people?
Eğer İbrahimi öldürmezsek dışarıda ki masum binlerce insanı mı öldüreceğini söylemeye çalışıyorsun?
I would even say we have a special gift for that, but we don't kill them.
Bunun için özel bir yeteneğimizin olduğunu bile söyleyebilirim, ama onları öldürmeyiz.
That we will implode or burst into flames, or whatever, if we don't kill her?
Onu öldürmezsek alev alev yanacağımız ya da karpuz gibi patlayacağımız kısmına mı?
Results: 68, Time: 0.0458

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish