WE WILL CREATE in Turkish translation

[wiː wil kriː'eit]
[wiː wil kriː'eit]
yaratacağız
work
to be useful
yaratırız
work
to be useful

Examples of using We will create in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
We will create something else.
Başka bir şey icat ederiz.
Well united we will create.
Şey birleştirerek biz oluşturduk.
We will create a project in your community and help you develop an action plan to bring
Sizin mahallenizde bir proje yaratacağız ve sizin eylem planı oluşturmanıza yardım edeceğiz;
The region lacks financial resources, and through better regional co-operation we will create opportunities for greater foreign investment," said Croatian President Stipe Mesic.
Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stipe Mesiç,'' Bölgenin maddi kaynakları sınırlı ve bölgesel işbirliğini ilerletmek suretiyle daha fazla dış yatırım için fırsat yaratacağız.'' dedi.
Then one day we will find a new planet and on its soil we will create a shining future.
Sonra bir gün yeni bir gezegen bulup toprağında parlak geleceğimizi yaratacağız.
We will create several teams, which will maximize flexibility and guarantee none of you gets used more than you should.
Daha esnek çalışabilmek için birkaç takım yaratacağız ve fazla çalışmamanıza dikkat edeceğiz.
That little bitch. We will create a ballet of passion and darkness on the edge of desire.
Küçük sürtük. Arzunun kıyısında tutkulu, karanlık bir bale yaratacağız.
We will create a ballet of passion and darkness on the edge of desire. That little bitch.
Küçük sürtük. Arzunun kıyısında tutkulu, karanlık bir bale yaratacağız.
You are where you belong, beside me, presiding over this new world that we will create together.
Ait olduğun yerdesin, yanımda… yaratacağımız bu yeni dünyaya hükmediyorsun.
And through flipping these lessons, together we will create a free and remarkable library of lessons worth sharing.
Bu dersleri değiştirerek, birlikte; paylaşmaya değer, ücretsiz ve takdire şâyan bir kütüphane oluşturuyoruz.
With her drones, we will create an event big enough to cover an entire city. Uploading software hack to EDITH network.
EDITH ağına, hava araçlarının tüm şehri kapsayabilecek kadar… büyük bir olay yaratabilecekleri korsan yazılımı yüklüyorum.
Uploading software hack to EDITH network. With her drones, we will create an event big enough to cover an entire city.
EDITH ağına, hava araçlarının tüm şehri kapsayabilecek kadar… büyük bir olay yaratabilecekleri korsan yazılımı yüklüyorum.
For our local communities alone we will create 10,000 new apprenticeships, 40,000 new jobs and bring an end to youth unemployment around the airport.
Yalnızca yerel topluluklarımız için 10.000 yeni staj olanağı, 40.000 yeni iş oluşturacak ve havaalanı çevresinde işsiz genç bırakmayacağız.
That's perfect. We will create chroniton fields and get them to flood that room with a stronger beam.
Yaratabildiğimiz kadar kroniton alanı yaratıp… onlara odayı daha güçlü bir ışınla taratmalıyız.
We will create a buffer zone between the two sides enforcing the blockade
İki taraf arasında bir tampon bölge yaratarak ambargoyu uygulayacak
And by merging each country's satellite systems we will create a unified global communications network.
Ülkelerin uydu sistemlerini birleştirerek eşi benzeri görülmemiş küresel bir iletişim şebekesi yaratmış olacağız.
So when the bailout plan first came out and they said we will create this $700 billion fund to buy some of these toxic assets.
Bütün bu kurtarma planı ilk açıklandığında dediler ki 700 milyar$ lık bu fonu oluşturuyoruz ve bununla bu kötü aktiflerin bir kısmını satın alacağız.
We will create one!
Biz bir gelecek yaratacağız!
We will create new life.
Biz yeni bir hayat yaratacağız.
We will create a spark.
Kıvılcım yaratacağız.
Results: 4400, Time: 0.0488

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish