WHEN I'M NOT in Turkish translation

[wen aim nɒt]
[wen aim nɒt]
olmadığım zaman
time to be
olmadığım zamanlar
olmadığım zamanlarda
time to be

Examples of using When i'm not in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Could we do this when I'm not here?
Bunu başka bir zaman yapabilirmiyiz? Ben burda değilken mesela?
Don't treat me as an intimate when I'm not.
Öyle olmadığım halde bana yakınmışız gibi davranma.
I am asking you please, don't be hurt when I'm not there.
Sana yalvarıyorum, benim olmadığım bir yerde incinme.
And when I'm not, I will tell you.
Öyle olmadığım zaman da sana söylerim.
Mostly when I'm not around.
Çoğunlukla ben olmadığım zamanlar.
How did you pick the right timing when I'm not here?
Benim olmadığım zamanda gelmeyi nasıl ayarladın?
But let's work this out when I'm not with three clients.
Ama bunu 3 müşterimle birlikte olmadığım bir zaman çözelim.
I'm happy when I'm not around you.
Sen etrafta olmayınca mutluyum.
I work for a man called Gabriel Baker. When I'm not busy special advising.
Gabriel Baker adında bir adam için çalışıyorum. Özel danışmanlık yapmakla meşgul olmadığım zaman.
Yeah, and when I'm not at the gym, I'm usually with my dixieland jazz group.
Evet, spor salonunda olmadığım zamanlarda caz grubumla müzik yapıyorum.
And when I'm not with him… Yes, everything does seem sort of s silly.
Ama onun yanında olmadığım zamanlarda… evet, her şey çok aptalca geliyor.
I already spend most of my time with Mum and when I'm not with Dad, he's still my dad.
Zaten zamanımın çoğunu annemle geçirdim, ve babam olmadığı zamanlarda, o bana babalık da yaptı.
When I'm not at Mom's you leave me alone, like, every night?
Her gece iştesin ve ben annemde değilsem evde yalnızım. Ya ne yapsaydım?
Funny thing is, I like being with her too, when I'm not thinking about my task.
Komik olansa, aklıma görevim olduğu gelmediği zaman… ben de onunla birlikte olmayı seviyorum.
And I'm not gonna stop, cos that's what I'm like at work, but when I'm not at work- Volume.
Durmayacağım, çünkü işte gibiyim, ama işte olmadığım zaman- Ses.
I always think better under pressure… or is it when I'm not under pressure?
Her zaman baskı altında daha iyi düşünürüm… yada baskı altında olmadığım zaman mıydı?
When I wasn't here in LA, I was on tour with House of Pain.
Los Angelesta olmadığım zamanlarda House of Painle turnedeydim.
When I am not calm, you will know.
Tamam mı? Sakin olmadığım zaman anlarsın.
Only when I am not ready to fight.
Sadece savaşa hazır olmadığım zamanlar.
When I wasn't at home, I was wherever Jesse was for three reasons.
Evde olmadığım zaman Jessenin yanındaydım. Üç nedeni vardı.
Results: 47, Time: 0.0498

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish