Examples of using Ama bir zamanlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani bu hikâyeler için artık büyük olabilirsin… ama bir zamanlar Bobo ve Jojo hikâyelerine doymazdın.
Belki artık bunun için fazla iyisindir, ama bir zamanlar, seni küçük, kibirli.
Rüzgarın insanların yaşamılarını değiştirmede ne kadar güçlü olduğuna dair önemli bir örnek görmek için. Sahara Çölünün ortasındaki Chinguetti adındaki bu küçük kasabay geldim. Bugün, burası uçuşan bir kumullar denizde kaybolmuş ama bir zamanlar, çok daha fazlası vardı.
Bunu size söylemeyeceğime dair ona söz vermiştim ama bir zamanlar Robin teyzeniz ara sıra sigara içerdi.
Ama bir zamanlar insandım.
Ama bir zamanlar içiyordunuz.
Ama bir zamanlar vardı.
Ama bir zamanlar karısı vardı.
Ama bir zamanlar bizim gibiydiler.
Artık pedersin, ama bir zamanlar silahşördün.
Ama bir zamanlar senin için çok önemliydi.
Çok oldu, ama bir zamanlar yakındık.
Asla. Ama bir zamanlar… birkaç kişi.
Birkaç kişi… Asla. Ama bir zamanlar.
Birkaç kişi… Ama bir zamanlar… Asla.
Ama bir zamanlar o adama çok aşıktım.
Ama bir zamanlar deniz maymunlarım vardı. Nefes al.
Ama bir zamanlar deniz maymunlarım vardı. Nefes al.
Gidip seni bıraktığını biliyorum ama bir zamanlar ona güvenmişsin işte.
Ama bir zamanlar hayatın devamını sağlayan şey çok yakında tükenecekti.