AYRILIYOR in English translation

leaving
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
is breaking up
separating
ayrı
ayırmak
ayrık
ayri
ayrılmak
farklı
departing
gitmek
hareket
ayrıl
ayrılıyor
yola
yola çıkmalısın
split
ikiye
ayrık
yarık
ayrıldı
ayrılın
bölünmüş
bölüşürüz
böl
paylaşırız
bölelim
leavin
gidiyor
bırakmıyorsun
ayrılıyor
terk
gitmeyi
ayrılmak
separation
ayrılık
ayrılma
ayırma
ayrımı
ayrı
diverge
ayrılıyor
farkındayız
leaves
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
leave
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
separate
ayrı
ayırmak
ayrık
ayri
ayrılmak
farklı
depart
gitmek
hareket
ayrıl
ayrılıyor
yola
yola çıkmalısın
splits
ikiye
ayrık
yarık
ayrıldı
ayrılın
bölünmüş
bölüşürüz
böl
paylaşırız
bölelim
separates
ayrı
ayırmak
ayrık
ayri
ayrılmak
farklı
departs
gitmek
hareket
ayrıl
ayrılıyor
yola
yola çıkmalısın

Examples of using Ayrılıyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İlan panomuz A, B ve C kısımlarına ayrılıyor.
Our notice board is divided into A, B and C areas.
Malzeme treni 5 dakika içinde ayrılıyor!
Supply train leavin' in 5 minutes!
Sanırım ölü adam ayrılıyor.
I think the dead guy's separating.
Evet. Bir yolculuk olacak Olmadan yaşam boyunca Orta Avrupadan ayrılıyor.
Yes. It will be a journey through life without leaving Central Europe.
Tren ayrılıyor.
Train departing.
Kapsül ayrılıyor, serbest, tamam.
Capsule separation, green, okay.
Herkes ayrılıyor.
Everyone is breaking up.
Gizli tünel beş farklı yöne ayrılıyor.
The underground tunnels split into five different directions.
İşte fikirlerimiz burada ayrılıyor.
Well, that's where our opinions diverge.
O adam gene ayrılıyor.
That guy's leavin' again.
Tesis uydunun içinde, ve üç seviyeye ayrılıyor.
And is divided into three levels. Now, the facility is built into the moon.
Yörünge platformu ayrılıyor.
Orbital Platform separating.
Dinle Keita. Sabah 10da buradan ayrılıyor olacağız.
We're leaving here at 10:00 in the morning. Listen, Keita.
Nolu kategori kaybeden, şimdi ayrılıyor.
Category-five loser now departing.
Ayrılıyor artık Gözyaşları içinde.
They tear up in separation now.
Todd bugün Chloeden ayrılıyor.
Todd is breaking up with chloe today.
Yol ilerde ayrılıyor!
The road split ahead!
Tesis uydunun içinde, ve üç seviyeye ayrılıyor.
The facility is built into the moon, and is divided into three levels.
Hey, çocuklar! McQueen kamyonuyla ayrılıyor!
McQueen's leavin' in the truck! Hey, guys!
Üzgünüm, yollarımız burada ayrılıyor.
Sorry, our ways diverge here.
Results: 1232, Time: 0.0402

Top dictionary queries

Turkish - English