BÜYÜK ÖLÇEKTE in English translation

on a large scale
büyük ölçekte
geniş ölçekte
büyük ölçüde
on the grandest scale
on a massive scale
büyük ölçekte
büyük ölçüde
büyük çapta
devasa çapta
devasa boyutlarda
devasa ölçeklerde
muazzam boyutlarda
bigger scale
on a larger scale
büyük ölçekte
geniş ölçekte
büyük ölçüde

Examples of using Büyük ölçekte in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama daha büyük ölçekte, bunu ne kadar çok insan konuşursa, potansiyel gelir de o kadar yükselir.
The more potential revenue it could gain. Yes, but on a larger scale, the more we get people to talk about it.
Sadece yapabileceğinizi düşünmenize izin verir küçük bir üzerinde yaşanacak. Hayatı büyük ölçekte yaşamak özgür sefil aşkın.
Allows you to think Free to live on a large scale what your miserable love.
Ama daha büyük ölçekte, bunu ne kadar çok insan konuşursa,
But on a larger scale, the more we get people to talk about it,
Sadece yapabileceğinizi düşünmenize izin verir küçük bir üzerinde yaşanacak. Hayatı büyük ölçekte yaşamak özgür sefil aşkın.
Free to live on a large scale what your miserable love allows you to think.
Eşyaların nasıl yapıldığına bakmalısınız. Küçük ölçekte de büyük ölçekte de çalışsanız refah üzerine yoğunlaşan bir tasarımcı olmak için.
To be a designer focused on wellbeing, you have to start with how things are made. Whether you're working on a small scale or big scale.
Bu BHÇnin o ya da bu sebep gözetmeksizin bizi içine çektiği çok büyük ölçekte bir sorudur.
This is the really very, very big-scale question which the LHC is going to push us in one way or the other.
Ama konuşma şeklinizden de belli ki büyük ölçekte bir eleme testi yapmak için yardıma, adama, kaynağa ihtiyacınız var.
But it's also obvious by the way that you're talking… that in order to make large-scale screenings… you're going to need help, staff, resources.
Bu, Anasazi kalıntılarının havadan fotoğraflarından biri; büyük ölçekte dairesel fakat küçük ölçekte dörtgensel, değil mi?
Here's an aerial photograph of one of the Anasazi ruins; you can see it's circular at the largest scale, but it's rectangular at the smaller scale, right?
Bu savaş büyük ölçekte olabildiği gibi… bir bireyin hatta bir çocuğun… kalbinde de yapılıyor olabilir.
Or even a child. or within the heart of a single individual, It may be fought on a grand scale.
yürütüldüğü ve büyük ölçekte uygulandığı üzerine klinik kanıtlar toplayarak PrEPin tam potansiyelini değerlendirmek için tasarlandı.
potential of PrEP by gathering clinical evidence on how it is targeted, taken up, and implemented on a large scale.
Çartistler, 1838 yılında Birmingham Glasgow ve Kuzey İngilterede çok büyük ölçekte bir dizi mitingler organize ettiler.
Chartism was launched in 1838 by a series of large-scale meetings in Birmingham, Glasgow and the north of England.
çok daha büyük ölçekte.
much larger scale.
Evreni açıklamak için kullandığımız kuram bu, çünkü büyük ölçekte geçerli olan yerçekimi kanunu bu, ve kuramdan bahsettiğimizde evrenin fiziksel özelliklerini açıklayan kuram bu.
It is that theory we use to describe the universe- since it's gravitation that dominates on a large scale- and that allows us- I mean the theory- to apply physical properties to the universe as such.
Bazen büyük ölçekte değişim yapamayız. Ama kendinizi değiştirmekten başlarsanız,
Sometimes we can't change things on the grandest scale, but if you start to change yourself,
ve elde ettiğimiz bilgilerle, bize daha büyük ölçekte kompostlaştırma olanağı sağlayacak altyapıyı yerleştirmeyi umuyoruz.'' dedi.
with the know-how attained, get the infrastructure in place so as to be able to apply composting on a larger scale," Malamis tells SETimes.
yeşil alanlar ne kuzenlerimiz ağaçların güzelliğinin ne de büyük ölçekte orman yangınlarının getirebileceği iklimsel felaketlerin farkında olan insanlar tarafından pervasızca tahrip ediliyor.
grasslands are being destroyed frivolously, carelessly by humans who are heedless of the beauty of our cousins the trees and ignorant of the possible climatic catastrophes which large-scale burning of forests may bring.
Teki ilk Portekiz-Japon temasından sonra, büyük ölçekte köle ticareti yapılamaya başlandı: Portekizliler 16. yy
After the Portuguese first made contact with Japan in 1543, a large scale slave trade developed in which Portuguese purchased Japanese as slaves in Japan
Bennett 1973 yılında Şah hakkında bir değerlendirme yapması istenince Şahın büyük ölçekte önemli bir iş yaptığını ve“ insanları çok etkili biçimde sarstığını,
Asked to give an assessment of Shah in 1973, J.G. Bennett said that Shah was doing important work on a large scale,"stirring people up very effectively all over the place, making them think, showing them that
Birçok uygulama için büyük ölçekli olarak üretilirler.
They are produced on a large scale for many applications.
Büyük ölçekli.'' Kulağa dehşet geliyor.
Larger scale." Well, that sounds terrible.
Results: 56, Time: 0.0295

Büyük ölçekte in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English