ON A MASSIVE SCALE in Turkish translation

[ɒn ə 'mæsiv skeil]
[ɒn ə 'mæsiv skeil]
devasa çapta
devasa boyutlarda
devasa ölçeklerde
muazzam boyutlarda

Examples of using On a massive scale in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
On a massive scale Environmental entropy. with weapons of… is capable of inflicting damage Today, any nuclear country or terrorist.
Günümüzde bütün nükleer ülkeler veya teröristler… ellerindeki silahlarıyla… Çevresel koşullardaki bozulma. muazzam boyutlarda zarar verebilir.
Today, any nuclear country or terrorist is capable of inflicting damage on a massive scale with weapons of.
Günümüzde bütün nükleer ülkeler veya teröristler… muazzam boyutlarda zarar verebilir… ellerindeki silahlarıyla.
Well, then? There seems to be evidence of government fraud on a massive scale.
Öyleyse? Hükümet bazında büyük ölçekli sahtekarlık olduğuna dair kanıtlar var gibi gözüküyor.
We had to wait until the world grew up, until the information age became fast enough so we could crunch the numbers on a massive scale.
Dünyanın gelişmesini bekledik. Bilgi çağı bu kadar hızlanana kadar. Böylece rakamları büyük ölçeklerde görebilirdik.
But when they interact with each other on a massive scale, the result is a self-aware network.
Fakat birbirleriyle çok büyük ölçekte etkileşime girdiklerinde, sonuç, öz-farkındalık taşıyan bir ağdır.
his colleagues would overcome all obstacles and create buildings like this, where murder could be committed on a massive scale.
mesai arkadaşları, bütün zorlukları aşacak ve bünyelerinde muazzam ölçülerde cinayetlerin işlenebileceği bu gibi binaları inşa edecekti.
And suddenly I'm looking at someone else doing the same but on a massive scale- worldwide.
Bir anda baktım ki, başka biri aynı şeyi yapıyor ama çok büyük bir ölçekte… Dünya çapında.
On a massive scale, right across the globe. The problem is we're now changing those ecological systems.
Sorun şu ki, ekolojik sistemleri tüm dünya genelinde devasa bir ölçekte değiştiriyoruz.
it exported processed gold in central Europe, the Balkan peninsula and Anatolia on a massive scale," Dimitrov told Reuters.
bu medeniyetin orta Avrupa, Balkan yarımadası ve Anadoluya büyük ölçeklerde işlenmiş altın ihraç ettiği sonucuna varabiliriz.
If someone is going to cause extreme violence… especially on a massive scale, which this is starting to look like… bodachs will not leave him until the last ounce of blood has been spilled.
Eğer birisi aşırı şiddete neden olursa, özellikle büyük boyutta. Bu tür katliamlarda Boddachlar son kan damlası düşene kadar bölgeyi terk etmezler.
So she exposed corruption on a massive scale?
Yani büyük çapta bir vurgunu mu ortaya çıkarmış?
You are risking disease and starvation on a massive scale.
Büyük oranda bir açlığı ve hastalığı göze alıyorsun.
smallpox, on a massive scale.
çiçek hastalığını büyük miktarda silahlaştırdılar.
He is expanding their military forces on a massive scale.
Adam askeri güçleri inanılmaz ölçüde genişletiyor.
Vevers This has been a mortality event on a massive scale.
Çok geniş çaplı ölüm oranına sahip bir olay oldu.
But there were allegations that the warlords rigged the vote on a massive scale.
Ama savaş ağalarının oylarda çok büyük ölçüde hile yaptığı yönünde iddialar vardı.
and outreach on a massive scale.
daha ötesinde… büyük bir ölçekte.
Was on a massive scale that the Romans had only seen a couple of times previously.
Romalılar daha önce sadece birkaç kez gördüğü muazzam bir ölçekteydi.
Oversaw excavation of these artifacts on a massive scale. In time,
Bu kalıntıları büyük kazılar yaparak çıkardılar.
sewage processing plants… they could contaminate drinking water on a massive scale.
lağım temizleme tesislerini sabote ederek içme suyunu devasa oranlarda kirletebilirler.
Results: 98, Time: 0.0537

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish