BAŞLARSA in English translation

starts
başlayın
başlamak
başlangıç
başlar
begins
başlayın
başlayacak
başlangıç
başlasın
başlar
happened
olur
oluyor
şey
oldu mu
olmaz
tesadüfen
olmasına
başına
gerçekleşmesini
start
başlayın
başlamak
başlangıç
başlar
started
başlayın
başlamak
başlangıç
başlar
begin
başlayın
başlayacak
başlangıç
başlasın
başlar
happens
olur
oluyor
şey
oldu mu
olmaz
tesadüfen
olmasına
başına
gerçekleşmesini
happen
olur
oluyor
şey
oldu mu
olmaz
tesadüfen
olmasına
başına
gerçekleşmesini
to be headed
baş
başkanıydı

Examples of using Başlarsa in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ama burnum akmaya başlarsa, yanımda olsan iyi olur.
But if I get the sniffles, you better be there.
Ve bu yangın bir kez başlarsa kimi yaktığı umurunda bile olmaz.
And once it's started, a fire doesn't care who it burns.
Bak, çiftliğin etrafında dolaşmaya başlarsa bu benim için yeterli olur.
Look, if he would been out at your place, I could make that enough.
Ama geçmişine bakmaya başlarsa bunların bir yalan olduğunu anlayacaktır.
But i think the more she looks into her past… She will realize it's all a lie.
Müşteriler sana güvenmeye başlarsa, sen de onlara güvenmeye başlarsın..
The customer will start trusting you, you will start trusting them.
Eğer ajanlarıma ateş açmaya başlarsa, onu indirmelerini söylerim.
If she opens fire on my operatives, I told them to take her down.
Büyükbaba yeniden içmeye başlarsa komşuları uyarmamız gerekmez mi?
If Grandpa's gonna start drinking again, don't you think we should warn the neighbors?
Eğer bir şeyler olmaya başlarsa, onu burada istemiyorum.
I don't want her in town if anything starts happening.
Yeni bir savaş başlarsa onun ruhu mutlu mu olacak?
Will his spirit be happy that another war has started?
Güzel fikirler gelmeye başlarsa harika olur. Muhtemelen olurdu.
Probably. I think if loads of ideas are started, that would be great.
Ama burnum akmaya başlarsa, yanımda ol.
But if I get the sniffles, you better be there.
Aniden başlarsa, felç, enfeksiyon, travmayı düşünürüz.
Sudden onset, we're thinking stroke, infection, trauma.
Bakan işleri yürütmeye başlarsa neler olabileceğinin farkında mısın?
Don't you realise what would happen if the Minister runs it?
Ama nerede başlarsa başlasın… her hikâyenin bir kahramanı vardır.
Every story has its hero. But no matter where it starts.
Eğer dedikodu başlarsa bu durumu gizleme çabalarım boşuna gitmiş olacak.
All my efforts to conceal it will have been in vain if word gets out.
Eğer başlarsa iki taraftanda olamazsın.
If it comes, you can't be on both sides.
Ama iş başlarsa, buraya daha sık gelebilirim.
But if the work gets started, I can come here more often.
Parti, ola ki başlarsa seni çağırırım.
I will call you when the party's underway, if it ever is.
Bu ne zaman seni rahatsız etmeye başlarsa beni durdur.
Stop me whenever this is getting uncomfortable.
Ya şüphelenmeye başlarsa?
And if she begins to suspect?
Results: 545, Time: 0.0298

Top dictionary queries

Turkish - English