Examples of using Biliyordur in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Belki biliyordur. Sence serseri hilebazla mı çalışıyor?
Bunu biliyordur. Hem para nerede?
O biliyordur. Evet, evet, doğruca Orphneyi görmeye gidiyoruz.
Belki biliyordur. San Toledodaki her şeyi görüyor.
Belki biliyordur. San Toledodaki her şeyi görüyor.
Bir Mi-Go keşişi, yerini biliyordur. Yani eğer Farouk bedeninin arıyorsa.
Bir Mi-Go keşişi, yerini biliyordur. Yani eğer Farouk bedeninin arıyorsa.
Vagon 564ün nerede olduğunu biliyordur. Sizce de değil mi?
Evde bir şeyler dönüyorsa onlar kesin biliyordur.
Düşündüm ki, bilirsin, sadece yakın akrabalar hamile olduğunu biliyordur.
Belki Curtisin son film fikri hakkında bir şey biliyordur.
Eminim onu ne kadar sevdiğini biliyordur.
Belki de başkası biliyordur.
Belki de buradaki yarım kalan işinin ne olduğunu biliyordur.
Beyin sorunun ne olduğunu biliyordur nerede olduğunu biliyordur.
Amy Bergenle konuşabilirsiniz. Belki bir şey biliyordur.
Ne planladıklarını biliyordur.
Ama eğer oysa, Petera ne olduğunu biliyordur.
Belki Bayan Rocky biliyordur.
Eminim başından beri biliyordur.