BIR ŞARKICIYIM in English translation

• am a singer

Examples of using Bir şarkıcıyım in Turkish and their translations into English

Şarkıcılık. Dünya çapında bir şarkıcıyım.
I'm a world-class singer. Singing.

Şarkıcıyım ben Grupta bir şarkıcıyım.
I am the singer♪♪ I am in the singer in the band♪.

Sonuçta o bir şarkıcıydı nezle olmak gibi bir lüksü yoktu.
She was a singer, she couldn't afford to catch a cold.

Bir şarkıcıya ihtiyaçları var ne de olsa.
They're gonna need themselves a singer.

Ben asla bir şarkıcıyla yakınlaşmadım.
I have never been with a, you know, close to a-- to a singer.

Bir şarkıcıya ihtiyacım var.
I need a singer.

Sana bir şarkıcıyla olacaksın dememiş miydim?
Did I say you would be with a singer?

Taşralı bir şarkıcının hayatı işte.
That's the life of a country singer.

Hyun Wookun bir şarkıcıyla kaçamak yaptığı söylentisi vardı.
There was a rumor that Hyun Wook had a fling with a new upcoming singer.

Bir şarkıcıya, sesten fazlası da gerekir.
A singer needs more than a voice.

Harika bir şarkıcısın.
You're a hell of a singer.

Sen Tomdan çok daha iyi bir şarkıcısın, değil mi?
You're a much better singer than Tom, aren't you?

Bir şarkıcının romantik bir hayat sürmesine şaşmamalı.
No wonder, a singer lives a romantic life.

Marty bir şarkıcıya ihtiyacın olduğunu söyledi.
Marty said you needed a singer.

Harika bir şarkıcıdır.
She is a hell of a singer.

Grupta hep bir şarkıcının yerine birini bulmalıyız diyorduk.
We always said we would have to replace one singer in the group.

Bir şarkıcıya şöyle demişti.
Once told a singer.

Bir şarkıcının fan kulübünün başkanı olduğunu duydum.
I heard she was the president of your fan club when you were a singer.

Komik bir şarkıcısın ama şarkı güzel.
You funny singer, but good song.

Bir şarkıcıya ihtiyacım var. Ben değilim.
I need a singer. I'm not.