BIR ŞEYLER ALMAK IÇIN in English translation

to get something
bir şey almam
bir şey elde etmek
birşeyler almaya
bir şeyler bulmaya
bir şeyler alacağım
bir şeyi almak için
bir şeyi elde etmeye
bir şey almanı
alacak birşey bulmak
bir şeyi almanı
to buy things for
to pick up some things
to buy something for
için bir şey almak
birşeyler almak için
to borrow something
bir şey ödünç almak

Examples of using Bir şeyler almak için in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bir şeyler almak için kamarama döneceğim.
I will go back to my quarters and pick up a few things.
Tai, Christiana bir şeyler almak için Towera gidiyorum.
Tai, I was planning on going to Tower and getting something for Christian.
Çocuklarına bir şeyler almak için şehre inmişti.
She was going down to the city to buy things for their children.
Tom, yiyecek bir şeyler almak için paraya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Tom said that he needed money to buy something to eat.
Sanırım ondan bir şeyler almak için benim sıram.
I think it's my turn to take something from him.
Şey, Biz bir şeyler almak için bakınıyorduk ee biz acaba.
Well, we are looking to buy something so we may.
Sırt çantama koyacak bir şeyler almak için.
Get some stuff to put in my backpack.
O bir şeyler almak için her gün pazara gider.
She goes to market every day to buy things.
Bu paraları oyundaki mağazadan bir şeyler almak için kullanabilirsiniz.
And players can use it to buy items in the shop.
Bir şeyler almak için şehre.
In town to buy stuff.
Bir şeyler almak için.
Pick some stuff out.
Bir şeyler almak için gelen terzi kadın haricinde.
Except the seamstress, who came through to fetch something or other.
Ve bir gece bir şeyler almak için arka tarafa gittim.
And I went back one night to pick up something.
Benim için bir şeyler almak için saklama yerine gitti.
She went to the storage place to get something for me.
Gidip bir şeyler almak için.
Just to go and get something.
Yani her zaman, bir şeyler almak için?
I mean always, to get things?
Pekâlâ! Bir şeyler almak için… o parayı kullanabilirim!
I could use that money… to buy things. MAN: All right!
Pekâlâ! Bir şeyler almak için… o parayı kullanabilirim!
I could use that money… to buy things. All right!
Babam ve Rino bir şeyler almak için şehre indiler.
Papa and Rino went into town to buy some stuff.
Bir şeyler almak için dükkan. Dükkan.
Shop to buy things.- Shop.
Results: 71, Time: 0.0355

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English