Examples of using Bir ajansın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen bir ajansın. Doğru, FBI şeyi.
Sen bir ajansın, Michael.
Sen, doğru olanı yapmak için varını yoğunu ortaya koyan bir ajansın.
Sen elit bir ajansın.
Sen de bir ajansın.
Ve sen de bir ajansın.
Sen etkileyici bir ajansın.
Hayır. Sen bir ajansın.
Lanet olsun. Sen bir ajansın.
Lanet olsun. Sen bir ajansın.
Arjantin istihbaratı. Sen bir ajansın.
Arjantin istihbaratı. Sen bir ajansın.
Sen şirketten bir ajansın.
Hayır, hanımefendi. Çavuş Stratton, son derece etkili bir ajansın.
Çünkü sen bir ajansın.
Sen bir ajansın. Ve görünüşe göre bu işte çok iyisin. Böyle durumlarda ne yaptığımızı biliyor olmalısın.
Daha büyük bir ajansın gerçeğini gördüğünü sanmıyorum, onlar için kağıt üzerinde herhangi bir atletsin.
Şu anda muhteşem bir ajansın ama bunu yayınlarsan sadece o ajan olacaksın,
Ama o durumda bir ajansın vereceği tam donanımlı hizmetten mahrum kalırsın. Bak,