Examples of using Bir asit in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha çok bir asit.
oldukça kuvvetli sayılabilecek bir asit olduğundan, örneğin sodyum karbonat çözeltisinden karbon dioksit gazı çıkarabilme yeteneğine sahiptir.
Gay biridir. öldürücü bir asit bulursan, İnsan kanı yerine.
Burada Yellowstone dakinden biraz daha yoğun bir asit var, Fakat sonuç aynı olacak.
daha iyi bir fikir bulmazsan beni bir asit fıçısında eritecek.
Gözlerinin içine bakacağım… ve damla damla… nefretimi içlerine akıtacağım… yakıcı bir asit gibi… ta ki… sen sonunda… can verene dek.
Gözlerinin içine bakacağım… ve damla damla… nefretimi içlerine akıtacağım… yakıcı bir asit gibi… ta ki… sen sonunda… can verene dek.
Ben güçlü, bağımsız bir kadın kılığındaki güçlü, bağımsız bir asit yılanıyım.
bağımsız bir asit yılanıyım.
Başka bir bakış açısıyla amitler bir karboksilik asit türevi olarak da sayılabilirler, hidroksil grubu bir amin veya amonyakla yer değiştirmiştir.
Bir asit aldık, hidrojen üretiyorlar,
Esteraz, esterleri bir su molekülü ile kimyasal tepkimeye sokarak onlardan bir asit ve bir alkol molekülü üreten, hidrolaz tipi bir enzimdir.
Eğer bunu yaparlarsa bir asit fıçısını ya da bugünlerde cesetlere her ne yapıyorlarsa onu boylarlar.
Bir asit tankına düşmüşsün, cildin yanmış,… sonra da bir süper suçlu olmaya karar vermişsin.
Metil asetatı bir asit yardımıyla geri bileşenlerine dönüştürme ester ile ilgili olarak birinci dereceden bir reaksiyondur.
Kes şunu! Bir asit tankına düşmüşsün, cildin yanmış, sonra da bir süper suçlu olmaya karar vermişsin!
Kes şunu! Bir asit tankına düşmüşsün, cildin yanmış,
Yiyeceklerinizi çiğnedikten sonra, onlar genişleyebilen bir asit torbasının içine düşerler. Bu,'' mideniz'' olarak da bilinir.
önümüzdeki birkaç saat içinde aşağıdaki bir asit sızıntısını durduramazsam,
Yakıcı bir asit.