Examples of using Bir bilgisayarım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İnternetli bir bilgisayarımız var. Telefonlar buraya yönlendirildi. Yazıcı yolda.
Burada bir sürü bilgisayarımız var.
We have a lot of computer setup right here.Onu bir bilgisayarla eşleştirecek.
She will match it to a computer.Bir bilgisayardan emir alacağıma inanamıyorum.
I can't believe I'm taking orders from a computer.Onu, NSA-çıkışlı bir bilgisayarla beş yılda açabilirsiniz.
You can open it with five years and an NSA-grade computer.Bu e-postalar bu ofisteki bir bilgisayardan gönderilmiş senin bilgisayarından. .
The e-mails were sent from a computer in this office-- your computer.Bir bilgisayarla konuşarak vakit harcıyorum.
Wasting my time talking to a computer.Bunu okuyabilecek bir bilgisayarımız var mı?
We got a computer that can read that?Hayır, saçma sapan bir bilgisayardan bahsetmiyorum. Bir meyveden bahsediyorum.
No, not some stupid computer, I'm talking about a fruit.Bir bilgisayarın kafamıza girmesine izin vermek zorunda değiliz.
We don't have to let some computer go in our head.Bir bilgisayardan gonderilmis bir kod mu yapiyor bunu?
Code sent from a computer did all this?İnsanlar bir bilgisayarla etkileşimde bulunur.
It's when a human interacts with a computer.Bir bilgisayarda daha arama yaptırıyorum. Gibbs.
Got one more computer to network to the search. Gibbs.Gibbs. Bir bilgisayarda daha arama yaptırıyorum.
Got one more computer to network to the search. Gibbs.Burada bir bilgisayarla uğraşıyorum'' diye düşünmüyoruz.
We don't think in terms of, I'm dealing with a computer here.Benim için bir bilgisayarı hackleyebilir misin?
Um, look, can you hack a computer for me?Jonathan Devlinin bir bilgisayarı var.
And Jonathan Devlin has a computer, we checked it.Bir bilgisayarımız yok.
We don't have a computer.Bir bilgisayarla konuşuyorum.
I'm talking to a computer.Anıları bir bilgisayarda saklanıyor.
Her memories are stored in a computer.
