Examples of using Bir fırsatımız in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tek bir fırsatımız var bunu halletmek için.
Senin için bir fırsatımız olabilir.
Artık bir fırsatımız var.
Burada büyük bir fırsatımız var.
Bugün bir fırsatımız var.
Ne zaman bir fırsatımız oldu peki?
Bir fırsatımız var.
Burada bir fırsatımız var Kurabiye.
Benim deneylerim sayesinde şimdi bir fırsatımız var… Yeter!
Ve işte şimdi bu hareketle gurur duymamız için bir fırsatımız var.
Dar bir pencereden geçme kadar bir fırsatımız olabileceğini biliyorum.
Ama kendin söyledin, bir daha asla böyle bir fırsatımız olmayacak.
Bu ilişkinin mükemmel olması için harika bir fırsatımız var.
Onları zorlamak için bir fırsatımız var.
Ose Dağına çıkmak için tek bir fırsatımız kaldı. Evet.
Ose Dağına çıkmak için tek bir fırsatımız kaldı. Evet.
Söyledim sana, eğer kullanmak istersen sana bir fırsatımız var eğer bu fırsatı kullanacak kadar zekiysen.
Sekizinci derecede bir fırsatımız vardı ve başarısız olduk.
Hayır, şimdilik korku bölgesine dönsek daha iyi olur. Eminimki, başka bir fırsatımız olacaktır. Nasıl isterseniz.