Examples of using Bir helyum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Amarillo, Teksasta ulusal bir helyum rezervi var.
Enerji döngüsünün geliştirilmesi- En yüksek verimlilik için büyük bir helyum veya süperkritik karbondioksit türbininin geliştirilmesi gerekmektedir.
Patlamadan önce büyük ihtimal hızlı bir helyum parlaması uyarısı alacağız ve bu gerçekleştiğinde, bütün gezegen yok olmadan önce sıçrayıp gitmemiz gerekecek.
Dert degil ama sizden küçük bir helyumu geri alma… ücreti tahsis etmek zorundayim.
Aşırı sıcak koşullarda Hidrojen birleşerek Helyuma dönüşür. Helyum ise birleşerek tamamen farklı, ağır elementlere dönüşür.
Yani bu periyodik tablodaki periyot birdir helyuma kadar devam eder.
Sekiz fersahta çalışan bir helyum aygıtını nerden bulabilirim?
Bir helyum balonu bulacağım.
Bir helyum yoğunluğu spektrometresi yapabilir ve…-… bir pyranometre ile birleştirebiliriz.
Excelsior Projesi, bir helyum balonuyla insanı 100.000 fite çıkarmayı hedefliyordu.
Her bir helyum çekirdeği oluşturulduğunda, bir ışık fotonu salınır.
Şu çalıların arasında bir helyum tüpü var.
Bir helyum atomunun çekirdeğinin boyutu, değil mi?
Patlayan bir helyum disk var mı?
Orada bir helyum tüpü olacaktı. Tam olarak, sağında.
Sam! -Burada bir sürü helyum var. -Ne?
Sam! -Burada bir sürü helyum var. -Ne?
Roketle falan değil dev bir helyum balonuyla.
Onu bir notla birlikte, bir helyum balonuna bağlamıştım.
Bir helyum nükleer pili.