BIR KATILI in English translation

a killer
bir katil
öldürücü
a murder
bir cinayet
bir katil
an assassin
bir suikastçı
bir suikastçi

Examples of using Bir katili in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Polisler bir katili, oturup bir şeyler hatırlayarak yakalamazlar.
The cops don't catch a killer by sitting around remembering stuff.
Gerçeği istediğim için bir katili serbest bırakmamamı.
Not to let a killer loose because I want the truth.
Bir de katili unutuyorsun!
And second, you forgot the killer!
Bir de katili bulmamızı mı istiyor?
And he wants us to find the killer?
Kurbanlarıyla bağlantısı olmayan bir katili bularak ne başardığını bir düşün.
Finding a killer with no connection to his victims. Just think what you achieved.
Kurbanlarıyla bağlantısı olmayan bir katili bularak ne başardığını bir düşün.
Just think what you achieved, finding a killer with no connection to his victims.
Bir katili koruyorsun.
You are covering for a murderer.
Squashın bir katili getirdiğine inanamıyorum.
I can't believe squash brought down a killer.
Bir katili isaret edip kimsenin dinlememesini iyi bilirim.
I know what it's like to point at a killer and have no one listen.
Lanet olası bir katili yakalamalıyız.
It's why I want to catch the killer.
Bir katili kurtardım.
I saved the life of a killer.
Neden bir katili koruyorsun ki?
And why exactly are you being protective of a murderer?
Ve bir sürü katili yakalarız.
And arrest a company of murderers.
Bir katili öldürmek doğru değil mi?
Isn't it right to end up with a murderer?
Bir katili gördüğümde tanıyacak kadar çok sayıda katille röportaj yaptım.
I have interviewed enough killers to know one when I see one.
Bir katili bile korkutan yüzler.
Faces that would have frightened the Ripper.
Yaptığının yanına kalacağını sanan bir katili yakalamak için.
To catch a murderer who thinks he can get away with it.
Hugom, daha önce hiç bir katili oynamadık,?
Hugo, we have never played to a murderer before, have we?
Ya öyle ya da bir katili koruyor.
Well, either she is or she's covering for a killer.
Öldürmekten keyif alan ve yaşadığın yeri bilen usta bir seri katili aşağıladın.
You have insulted a prolific and proficient serial killer who knows where you live.
Results: 710, Time: 0.0307

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English