Examples of using Bir kitapla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha önce hiç-- Hiç böyle bir kitapla çalışmamıştım.
I have never worked on a book like this before.İlk defa böyle bir kitapla çalışıyorum.
It's my first time working on a book like this.Josemaría Escrivá adlı ölü bir rahip hakkında yazılan bir kitapla ilgili sorular sorana dek, bana savaştan hiç bahsetmedi.
He never talked about the war… until I was asked to write a book about a dead priest- Josemaría Escrivá.Josemaría Escrivá adlı ölü bir rahip hakkında yazılan… bir kitapla ilgili sorular sorana dek, bana… savaştan hiç bahsetmedi.
Until I was asked to write a book about a dead priest- He never talked about the war.Bir kitapla başlarsın, sonra bir medya turu,
You start with a book, and then you do a media tour,Jackson, onu kafasında bir kitapla uyurken bulduğunu söyledi.- Hâlâ kütüphanede.
Jackson said he found her sleeping with her head on a book. Still in the library.Belkide içeride bunu yapar ve hatta katlı sayfaları yarı açık bir kitapla birleştirebilirim.
I can even combine the foldouts with the only partially opened book.Teknik olarak hayır ama insanların zihinlerini okuyabilen ve evrenin gizli sırlarını barındıran bir kitapla uğraşıyoruz, yani.
Technically, no, but we are dealing with a book that can read people's minds and also reveal the hidden secrets of the universe, so.Ancak bir hanımefendi,'' kung pao usulü tavuk'' yerken başında bir kitapla odada zarafetle yürüyebilir.
Only a lady can gracefully walk around a room with a book on her head… while eating kung pao chicken.İyi de, Sarahi'' Evet'' e hazirlamak için karsisina bir kitapla çikamam ya.
But I can't bring Sarah a book about getting to"I do.Poirot için sakin bir noel olacak belki radyomla, bir kitapla ve bir kutu da enfes Belçika çikolatasıyla.
For Poirot, it will be a quiet Christmas with my radio perhaps, a book, and a box of exquisite Belgian chocolates.Gölge insanlar böyle yayıldı işte kişiden kişiye tüm dünyada ağızdan ağıza, bir kitapla internetle ya da bir filmle.
And that's how the shadow people spread… from person to person around the world… whether by word of mouth, a book, the Internet… or a movie.Bulunduğu yatak odasının camını bir kitapla kırar ve dışarıdaki bir ağaca tırmanır;
Böyle bir kitapla… indirim dükkânları,
With a book like this, we can target discount stores,Ve son zamanlarımda Tıpkı benim Eun-ho isminde bir kitapla tanışmam çok sıcak bir teselli bulmuş olmam gibi.
Boyle bir kitapla; indirim magazalarini,
With a book like this, we can target discount stores,Muriel, Profesörü için geceleri çalışırken gözlerini zedeledi sanırım bir kitapla ilgili.
MurieI damaged her eyes working at night for her professor… on a book, I think.Ama ertesi gün elinde bir kitapla evin içinde dolaşıp dururdu.
the next day, he would be wandering around the house with a book in his hand.özellikle aydınlatıcı bir kitapla gelmişlerdi.
Üç Günde Rusça Öğrenin'' adlı bir kitapla üç günde Rusça öğrenemem.
I can't learn Russian in three days from a book called'How To Learn Russian In Three Days.
