BIR KOLUN in English translation

arm
kol
silah
kolla
silahlandırın
kollu

Examples of using Bir kolun in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu bana bir kola ve bacağa maloldu.
It cost me an arm and a leg.
Bana bir kola ve bacağa mal oldu.
It cost me an arm and a leg.
Bir kolum alçıdaydı, diğer koluma serum bağlanmıştı.
I had one arm in plaster, one arm tied down by drips.
Bir kolumu al, pişir ve ketçapı uzat yeter.
Take an arm, cook it up, pass the ketchup.
Yani birimiz bir kola dokunurken diğerimiz de ötekine temas ederdi.
You know, someone would do one arm and someone else the other.
Bir kolumu merkezde bırakabilirdim ve yine de bunu farketmezdim.
I could have left an arm at the station and I wouldn't have noticed.
Zengin bir Rusun bir koluna ve bacağına mal oldu diyebilirim.
As it happens, it did cost a very wealthy Russian an arm and a leg.
Kolu, sakat ufak bir kola dönüşecek değil ya.
It's not like she's gonna have a gimpy baby arm.
Antheusa neredeyse bir kola mal oluyordu.
You almost cost Anteus an arm.
Bir kolunu alnına koyar. Hayallere dalıyorsun.
She puts an arm on her forehead, you're dreaming, open-eyed.
Bir kolunu buraya diğerini buraya koydu.
He p--put one arm here and one arm here.
Senin kadar uzun olmak için bir kolumu ve bir bacağımı verirdim.
I would give an arm and a leg to be as tall as you.
Bir kolunun eksik olduğunu görebilirsiniz.
You could see he was missing an arm.
Bir koluna ve bacağına para verdiniz.
The one you paid an arm and a leg for.
Sonra bir kola turnike uyguladın?
Put a tourniquet on an arm?
Bir kolum ve bir bacağım var.
Me have one arm and a bum leg.
Senin kadar uzun olmak için bir kolumu ve bir bacağımı verirdim.
I would give an arm and a leg.
Çürüyen bir Plagling koluna sahip olmak isteyen adamı söylüyor. Dağınıklık mı?
A mess? Says the man who wants a rotting Plagueling's arm.
Çürüyen bir Plagling koluna sahip olmak isteyen adamı söylüyor. Dağınıklık mı?
Says the man who wants a rotting Plagueling's arm. A mess?
Bir kolum var.
I have one arm.
Results: 55, Time: 0.0229

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English