Examples of using Bir mazerete in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir mazeretin var, değil mi?
Belki yeni bir taşınmama mazereti bulmak için beyin fırtınası yapacaklar.
Bir mazeretin yok.
Bu sözler için bir mazeretin var Oliver.
Herhangi bir mazeretin var mı?
Bu sözler için bir mazeretin var Oliver.
Bu sefer bir mazeretin yok, Sam.
Bir mazeretin var mı?
Ve o bir mazeret ihtiyacı Ama o, elleri kirli almak istemiyor.
Bir mazeretin var mı?
Herhangi bir mazeretin var mı?
Yani bir mazereti yok.
Bir mazeret bulmalıyım.
En azından bir mazeretin var. Sen Yahudisin.
Bir mazeret savunması için tanıklara ihtiyacın var, Joseph.
Sana yaptığımın bir mazereti yok, Lisa.
Bir mazeret savunması için tanıklara ihtiyacın var, Joseph.
Bence iyi bir mazeretin var. Hediyelerini alamadım.
Bir mazeretim yok, ama tüm söyleyebileceğim.
Çünkü hiç bir mazeretin yok.