Examples of using Bir mekan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sizin sadece bir mekan değişikliğine ihtiyacınız var.
Başka bir mekan bulmamız gerek.
Pekala, başka bir mekan yakaladım.
İlginç bir mekan seçimi.
Esasında Martin, bu yer tüm gezegendeki doğruların en fazlasını kapsayan bir mekan.
Eski veriler, yeni bir mekan.
İyi çocuklarla tanışmak için daha başka bir sürü mekan var.
Yaptığın eroini kurutmak ve insanlardan gizlemek için güzel bir mekan.
İki yıl önce film çekimi için Delos Adasında bir mekan arıyordum.
Bu aşamada herhangi bir mekan.
Yani, çalışacak bir yer istiyorsan sana bir mekan kiralayabiliriz.
Yeteneklerimi sergilemek için. Son olarak, büyük bir mekan.
Ya da merkezi bir mekan seçeriz.
Evet, ama senin tarzın bir mekan değil.
Ne kadar da güzel bir mekan.
Buluşma için çok dramatik bir mekan bulmalıyız.
Burada olmamalısın. Burası herkesin gireceği bir mekan değil.
Ter ve yüzlerce kirli bedenden gelen salgılarla dolu bir mekan.
Bilemezsin. Kendine ait bir mekan bulabilir.
Gidilecek bir mekan gibi orası.