Examples of using Bir saçı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bazen uzun bir saçım varmış gibi hissediyorum.
Şöyle bir saçını savur da işaret ver onlara!
Give them a signature hair flip!Neden bir insan saçını pembeye boyar ki?
Why would anyone dye their hair pink?Kötü adamlara çekilebilir bir saçla avantaj vermemeliyiz değil mi?
Why give the bad guys the advantage of long, pullable hair, right?Tarz bir saçım var.
I do have killer hair.Çok rüküş bir saçım olduğunu söylemiştin.
You said I had ratty hair.Şey, aslında çok güzel bir saçınız var, Bayan Kitty.
Well, actually, you have got very beautiful hair, Miss Kitty.Onun küçük bir saçlarını suçlar oldu?
Was one of his petty offenses his hair?Çiçek açarsam da, belki bir kadın saçını süslemek için kullanır beni.
If I blossom into a flower, I may adorn someone's hair.Bir sürü saçım dökülüyor.
I'm losing a lot of hair.Ama bir zamanlar saçları vardı.
But he had hair once.Tuhaf bir saçın var ama senden hoşlandım. Senden hoşlandım.
I like you. You have funny hair but I like you.Bir de saçım.
And hair.Bir sürü saçım var, teşekkürler.
I have plenty of hair, thank you.Her bir buçuk haftada bir saçımı değiştiririm oğlum. Masmavi.
I change my hair every week and a half, dude. It's all blue.Ve benim tuhaf bir saçım var.- Tamam.
Yeah. And I have weird hair.Gülümsemenin ve hoş bir saça sahip olmanın bilimi. Haritada bir şeyler işaret ederken.
The science of smiling and having pretty hair while you point at a map.Belki bir kızıl saçlı bile olabilir.
One might even have red hair.Onunki gibi bir saçım olması için neler vermezdim.
I would kill to have hair like hers.Yeni elbiseler ve yeni bir saçla hemen keyifleri yerine geliyor.
All you care about is new clothes and new hair.
