BIR SEYE in English translation

• you
• i

Examples of using Bir seye in Turkish and their translations into English

senin gibi azgin gerzeklerdir. Kandi tipindeki kizlarin hepsi bir sürü seye ihtiyaç duyar.
the only way they can pay for it is through horny morons like you.

Dönüsebilir. Yasamin anlik bir perdesi, yaptigi kagit toplar gibi genisleyebilir. Bazen bu tip hikayeler daha fazla bir seye su suya atilinca çiçege dönen Japonlarin.
Like those Japanese paper balls you drop in water and they bloom into flowers and the flower is so marvelous some glimpse of life that expands Sometimes this kind of story turns out to be something more, you can't believe there was a time all you saw.

Bir ara senle de oynayalım.
You know, we should play it sometime.

Senin için bir seyim var.
I have something for you.

Bir vurma sesi duydum!
I heard someone knock!

Bir tek senle Hirokawa kaldı yuva kurmayan.
Only you and Hirokawa haven't married yet.

Bir senedir bu yemeğin hayalini kuruyorum.
I have been dreaming about this meal for a year.

Ve bir daha senle takılamayacağım.
And not to hang out with you anymore.

Bir tek sen varsın.
You're all I have.

Senin için bir seyim var.
I do have one thing for you.

Ama bir tek sen varsın.
But you're all I have.

Bir zamanlar senle onun birlikte olduğunuzu duymuştum.
I just heard that you and her were an item once.

Alan Farragutu bir senedir görmüyorum, tamam mı?
I haven't seen Alan Farragut in a year, okay?

Sen, sen, sen bir, sen, sen, sen bir..
You, you, you are, You, you, you are♪.

Yeteneğim olmadığı için bir senedir bu alanda çabalıyorum.
Because I have no talent, I have been in this field for 1 year.

Sen, sen, sen bir, sen, sen, sen bir..
You, you-you are, you, you-you are♪.

Bir senedir mektup dahi alamadım.
I haven't had a letter in over a year.

Sana yardım edersem bir daha sesini duymak istemiyorum.
If I help you I never hear from you again.

Bir tek sen varsın.
You're all i have left.

Bir'' ben'', bir'' sen'' eşittir bir'' biz.
A"me," a"you," derives a"we.