Examples of using Bir terminal in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
tipik bir terminal-- büyük,
NFC radyo bilgisini değiştirmek üzere yapılandırılmış bir terminal ile bir NFC kartın işlevsel yanıtlarını taklit etmek üzere hareket eden bir mobil cihaz uygulaması arasında Yakın Alan İletişimi( NFC) bilgi aktarımının gerçekleşebilmesidir.
Havaalanının bir terminali bulunmaktadır.
O iş için dışarı bir terminale pek çok sıtmalı hastayı, ölmesi için gönderdi.
USB girişli bir terminale ihtiyacın var.
Bütün sabahımı bir terminalde harcamak istemiyorum.
Bütün üste dalgalar yalnızca bir terminale ulaşıyor.
Bu durumda tek kaybımız bir terminaldi.
Bu durumda tek kaybımız bir terminaldi.
Diyorsun ki kız tüm gün bir terminalde çalışıyor öyle mi?
Sanal şehrime yeni bir giriş terminali yapıyorum.
FnGeorgia} Bir sürü terminalde bir sürü sanal sinyal var.
Başka bir yerdeki büyük bir bilgisayara bağlı bir terminaldi.
Onların ofisindeki bir terminali kullanabilirsek, anlık bir yükleme yaparak güvenlik duvarını tamamen geçebilirim.
Onların ofisindeki bir terminali kullanabilirsek, anlık bir yükleme yaparak güvenlik duvarını tamamen geçebilirim.
Zagreb havalimanı 2010 yılına kadar yeni bir terminale kavuşarak kapasitesini yılda 1,6 milyon yolcudan 3,3 milyon yolcuya çıkaracak.
Çünkü güç geri geldiği anda, Weir şehrin kontrolünü ele geçirmek için bir terminali kullandı.
Bir yarismaci terminale ulasti, katil Moyu tuzaga dusurdugunden emin degildi, degil mi?
Paul ile ik tanıştığımda bir otoüs terminalinde adamın birine sakso çekiyordu. Ne derler?
Bir terminal bulmak zorundayız.