Examples of using Bir vagon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bahçemde bir vagon var.
Doc Ewing bir vagon almak ve sırtından uzandı.
Bir vagon için 10.000 mi?
Bir vagon ya da bir sandalla başlayabiliriz.
Bir vagon ya da bir sandalla başlayabiliriz.
Bir vagon dolusu altınla çok hızlı gidemezsin.
Bir vagon, ya da posta arbası.
Bir vagon, ya da posta arbası… Bir şeyler geliyor.
Burada bir vagon dolusu seçmeniniz var.
Benim büyükbabam bana bir vagon vermişti.
Bir vagon, bir katır ve saçma bir iyimserlikten başka bir şeyim yoktu.
Benim bir vagon dolusu uygar,
Bir vagon, ya da posta arbası… Ben sadece aptal kızıIderililerin nasıI sesleri duyduklarını gösteriyordum.
Yuriy Alekseevich, şu anda demiryolundan geçen bir vagon var, duyabiliyor musun?
Pekala, bir somun ekmek ve bir vagon gezisi karşılığında söylerim.
Santa Media Vadisi, ve ailelerine her ay bir vagon treni. Hangi yemek?
Santa Media Vadisi, ve ailelerine her ay bir vagon treni. Hangi yemek?
Santa Media Vadisi, ve ailelerine her ay bir vagon treni. Hangi yemek?
Pekala, bir somun ekmek ve bir vagon gezisi karşılığında söylerim.