BIR YARGIÇ in English translation

• judge
• a magistrate
• judges

Examples of using Bir yargıç in Turkish and their translations into English

O bir yargıç. Dışarı.
He is a magistrate. Out.

O bir yargıç. Dışarı.
Out. He is a magistrate.

Bir yargıç olarak, yapamam.
As a judge, I can't.

Çünkü o bir yargıç.- Niye?
Why?- Because he is a judge.

Babam bir yargıç.
My father is a judge.

Evet. O bir yargıç, neden burada oynamak olacaktır?
Yeah. He's a judge, so why would he be playing here?

Evet. O bir yargıç, neden burada oynamak olacaktır?
He's a judge, so why would he be playing here?- Yeah?

O bir yargıç, Ally.
She's a judge, Ally.

Her şeyi bir yargıç aracılığıyla yürüttüğünü duydun.
You heard him talking about running everything through a judge.

Adam bir Yargıç. Talimatlar böyle.
He's a Judge. I got orders.

Bir çok yargıç bozuk.
A lot of the judges are corrupted.

Bir çok yargıç bozuk.
A lot of the judges are corrupt.

Ben bir yargıç, bir koca, bir babaydım.
I was a judge, a husband, a father.

Isabel bir yargıç.
Isabel's a judge.

Baban bir yargıç. Varlıklı bir aile.
Father's a judge. Wealthy family.

Eski bir memur ve bir yargıç olarak bunu anlamak zorundasınız.
As a former officer and as a judge, you must understand this.

Ben hep bir yargıç mıydım sanıyorsun?
You think I have always been a judge?

Bir yargıç getirtiyorlar, jüriyi de oluşturmaya başladılar.
And swearing in a jury right now. They're bringing in a judge.

Eski bir memur ve bir yargıç olarak bunu anlamak zorundasınız.
You must understand this. As a former officer and as a judge.

Umarım yine bir yargıç olarak yaşarım.
I hope to live to be a judge again.