AS A JUDGE in Turkish translation

[æz ə dʒʌdʒ]
[æz ə dʒʌdʒ]
yargıç
judge
magistrate
justice
honor
honour
bir hakim kadar
as a judge
hakim olarak
as a judge
jüri
jury
juror
judge
yargıcı
judge
magistrate
justice
honor
honour
bir hâkim kadar
as a judge

Examples of using As a judge in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sober as a judge, Dad.
Bir hakim kadar aklım başımda, baba.
Objection. The defendant's history as a judge is not relevant.
Sanigin hakim olarak geçmisi ilgisizdir. itiraz ediyorum.
The defendant's history as a judge is not relevant.
Sanığın hakim olarak geçmişi ilgisizdir.
But as a judge, I'm not sure the law can endorse it.
Ama bir yargıç olarak bunun kanunlara uygun olup olmadığında emin değilim.
I need you to fill in for me as a judge at the festival.
Festivalde jüri olarak yerimi doldurman için sana ihtiyacım var.
But as a judge, I cannot discuss the trial with you.
Ama bir hakim olarak seninle davayı konuşamam.
I speak to you, not as a judge, but as a woman.
Seninle bir hakim olarak değil, bir kadın olarak konuşuyorum.
She worked as a judge.
Hâkim olarak görev yaptı.
But I'm sober as a judge!- Maybe.
Ama bir hâkim kadar da ağırbaşlıyım!- Belki öyle.
As a judge, I can't.
Bir yargıç olarak, yapamam.
Audience! And you walk onto stage, dressed as a judge.
Seyirciler! Hâkime kıyafetiyle sahneye çıkarsınız.
Objection. The defendant's history as a judge is not relevant.
Itiraz ediyorum. Sanigin yargiç geçmisi konumuzla ilgili degildir.
As a former officer and as a judge, you must understand this.
Eski bir memur ve bir yargıç olarak bunu anlamak zorundasınız.
You must understand this. As a former officer and as a judge.
Eski bir memur ve bir yargıç olarak bunu anlamak zorundasınız.
As a judge… you will learn this in law school… You're smiling.
Gülümsüyorsunuz. Bir Yargıç olarak… bunu hukuk okulunda öğrenirsin.
As a judge, I can't.
Yapamam. Bir yargıç olarak.
As a judge I'm obliged to pick a mother for the child.
Bir yargıç olarak çocuk için bir anne seçmek zorundayım.
Serious as a judge.
Yargıç kadar ciddiyim.
Prison officer okay. Dr. Kim they're sober as a judge.
Doktor Kim, bir yargıç kadar ayıklar… Tamamdır.
As a judge, he's very objective.
Bir yargıç olarak çok tarafsızdır.
Results: 94, Time: 0.0594

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish