Examples of using Bizi bir arada tutan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bayan Claythorne toplantı, yaklaşan kaosa karşı bizi bir arada tutan şeydir.
Bizi bir arada tutan şey nedir?
Bizi bir arada tutan.
Bizi bir arada tutan da bu işte.
Belki de bizi bir arada tutan odur.
Bizi bir arada tutan tek şey benim suçumdu.
Bizi bir arada tutan şey acımızdı.
Belki bizi bir arada tutan oydu.
Bizi bir arada tutan ilkelere sırt çevirdin.
Ama bizi bir arada tutan.
Çok zor, ama bizi bir arada tutan da bu.
Bizi bir arada tutan bir anlaşma.
Bu yüzük. Bizi bir arada tutan tek şey.
Bunca yıldır bizi bir arada tutan şey bir yalanmış.
Bugünkü ve yüzyıllar önceki ritim… bizi bir arada tutan tek şey.
Yani uzunca bir süredir, biz dağılırken bizi bir arada tutan şeye kafa yoruyorum.
Bugünkü ve yüzyıllar önceki ritim… bizi bir arada tutan tek şey.
İçimizdeki her şey, bizi bir arada tutan moleküller paramparça oluyor ve vücudumuzu oluşturan atomlar sonsuzluğa uçup gidiyor.
Heyecan,… güven ve çaba,… ve bizi bir arada tutan o bilinmez mahremiyet.
Zakes, burada otururken anladım ki bizi bir arada tutan şey, geçirdiğimiz zamandan ibaretmiş. Ve artık yürütemiyoruz.