Examples of using Davadaki in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jordan Washington, davadaki tek dürüst tanık mıydı?
Sen kimsin? Davadaki ilk bağlantının kim olduğunu söyle?
Davadaki arkadaşın nerede?
Davadaki dedektif Guerrero bunlardan haberdar mı?
Ve bu davadaki dedektif teorisinden oldukça emin.
Ducky, Buford Bölgesinde, o davadaki doku örnekleri hâlâ duruyor mudur?
Belki davadaki unsurları biraz daha detaylı incelerler.
Davadaki bir isim değil.
Neredeyse Davadaki genç kadını geçiriyordu… Süreçte elendi.
Davadaki baş ajan Claire TELESCOyla ilgili?
Davadaki etkisi ne kadarmış?
Davadaki bütün dosyalar arabamda.
Bu davadaki teorimi duymak istiyor musun?
Aleyhinde olan davadaki gerçekleri öğrenmek istiyorum.
Dr. Montague bu davadaki danışmanımız ve sen de onun bağlantısı olacaksın.
Evet, ama bu durum Bay Andrewsin davadaki teorisine engel teşkil etmemeli.
Peki, bu, davadaki görgü tanıklarının listesi.
Danny, ben, Sophia Russo, davadaki görgü tanıklarından.
Pazartesi günü istenilenlerin, babanla ilgili davadaki detayları içermesi önemli.
Sayın Yargıç, davadaki teorime uzanıyor.