Examples of using En iyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen, olabilecek en iyi abisin! En iyisi! .
Şirketi ve işini en iyi bilen operatör.
En iyi senaryoda, Hırvatistan müzakere davetini önümüzdeki ilkbaharda alabilir.
Saldırılara en iyi hazırlık amacıyla,
Onun için en iyi yolu bulmaya çalışıyorum.
Bana en iyi denk olan sendin. Hayır, Katarina.
En iyi iki tercihimle tekrar görüşme yaptım, sanırım bir karar verdim.
Şehre varınca en iyi arkadaşını edinsen iyi olur!
Yeni mezunlardan en iyi beş tanesi ile görüşme ayarladım bile.
Pekala, burada en iyi hizmeti vereceğimi düşünüyorum.
En iyi olduğumda ama bunun için bana sinirlendiler.
Emma her zaman ORCAyı en iyi senin bildiğini söylerdi.
En iyi ihtimalle YouTubea kendiniz girip videoyu içeriden değiştirmek.
Ama bunu sana söylememin en iyi yolu bu.
Çünkü ben senin şimdiye kadarki en iyi ve en parlak askerinim.
Neler olduğunu öğrenmek için en iyi muhbirlerimden biriyle konuşmaya karar verdim.
En iyi anlarımdan biri değildi. Hayır.
Hayatımın en iyi iki buçuk dakikasıydı.
O resim en iyi eserim ve fazlasıyla takdir edilecektir.
Tekrar forma girmelerine en iyi bakımla üç yıl lazım.