has to go
gitmek zorunda
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmem gerekiyor
geçmek zorunda
girmek zorunda
çıkmam gerek
çıkmamız lazım
çıkmam lazım
devam etmek zorunda needs to go
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmen gerektiğini
girmeye gerek
gitme ihtiyacı
girmem lazım gotta go
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmek zorundayım
çıkmam lazım
girmem lazım
dönmem lazım
çıkmamız gerek
geçmen gerek
çıkmamız lazım should go
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmesi gerektiğini
gitsem iyi olur
gitsem iyi olacak
de gidip
kalkayım
gidip
geçmesi gerektiğini
git bence need to leave
gitmen gerek
gitmen lazım
ayrılman gerekiyor
çıkmam gerek
bırakmak gerekir must go
gitmek zorunda
gitmem gerek
gitmem lazım
satılmalı
gitmesi gerektiğini
gidersek yol doğrudan kıyıya çıkıyor olmalı has to get
almak zorunda
lazım
götürmemiz gerek
var
gitmem gerek
gerekiyor
götürmek zorundayım
dönmem gerek
almam gerek
ulaşmamız gerek needs to get
gerek
lazım
gerekiyor
almak gerekir
ihtiyacım var
girmemiz gerekli mi
gitmem gerekiyor
ulaşmamız gerekiyor
hemen
çıkmam gerekiyor must leave
gitmen gerek
ayrılmak zorundayım
terk etmek zorunda
bırakmak zorundayım
gitmen lazım
gitmek zorundayım
ayrılması gerektiği have to go
gitmek zorunda
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmem gerekiyor
geçmek zorunda
girmek zorunda
çıkmam gerek
çıkmamız lazım
çıkmam lazım
devam etmek zorunda need to go
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmen gerektiğini
girmeye gerek
gitme ihtiyacı
girmem lazım had to go
gitmek zorunda
gitmem gerek
gitmem lazım
gitmem gerekiyor
geçmek zorunda
girmek zorunda
çıkmam gerek
çıkmamız lazım
çıkmam lazım
devam etmek zorunda needs to leave
gitmen gerek
gitmen lazım
ayrılman gerekiyor
çıkmam gerek
bırakmak gerekir
Liz Beth oraya gitmesi gerek . Hey, bu göreve bizimle kimin gitmesi gerek biliyor musunuz? Hey, you know who should go with us on this mission? Niye? İki numaralı elemanının yüz numaraya gitmesi gerek . Hadi tatlım. Annenin artık gitmesi gerek . İkinizin de hemen gitmesi gerek . Hanımefendi! You both need to leave right now. Madam!
Hastaneye gitmesi gerek , onlar yardımcı olur. He must go to a hospital. They will know what to do. Birimizin bu arabada gitmesi gerek . Bu valizinde gitmesi gerek . This bag's gotta go too. Beyaz adamın gitmesi gerek . The White-Eye must leave . Bu sandalyeler ön tarafa gitmesi gerek . These chairs should go in the front. Niye? İki numaralı elemanının yüz numaraya gitmesi gerek . Your number two needs to go number one. Why? Kanyonu buraya kadar genişletmek istiyorsak bunun gitmesi gerek . If we want the canyon to extend this far, this has to go . karısının kliniğe gitmesi gerek . his wife needs to get to the clinic. Hepinizin hemen buradan gitmesi gerek . All of you need to leave now. Herkesin kapıya gitmesi gerek . Everyone must go to the gate. O kadar enerjinin bir yere gitmesi gerek . All of that energy's gotta go somewhere. O paranın çocuklara değil bana gitmesi gerek . That money should go to me, Not those kids. Hadi tatlım, annenin işe gitmesi gerek . Come on, honey, Mommy has to get to work. Winston, Leslienin gitmesi gerek . Winston, Leslie has to go . Kartel geliyor. Herkesin gitmesi gerek . A cartel is coming. Everyone must leave !
Display more examples
Results: 379 ,
Time: 0.0671