KÖTÜ ŞEYLERI in English translation

bad things
kötü bir şey
kötü birşey
kötü bir şeymiş
fena bir şey
yanlış bir şey
kötü şeyler oldu
en kötü
bad stuff
kötü şeyler
fena bir şey
kötü mal
kötü şeyler , şey mi
çirkin şeyler
berbat şey
terrible things
korkunç bir şey
kötü bir şey
korkunç şeyi
berbat bir şey
korkunç birşey
korkunç olayı
acımasız bir şeyi
çok kötü şeyler
i̇şin kötüsü
en kötü şey
awful things
korkunç bir şey
kötü bir şey
korkunç şeyi
berbat bir şey
çok korkunç gemmaya olanlar
berbat şeye
kötü şeyi
kötü birşey
çirkin bir şey
iğrenç olayı
horrible things
korkunç bir şey
korkunç şeyi
kötü şeyleri
korkunç birşey
berbat bir şey
kötü şeyi
iğrenç bir şeyi
nasty things
iğrenç şey
pis şeylerin
kötü bir şey
iğrenç şeyi
ugly things
çirkin şey
çirkin şeyi
kötü bir şey
evil things
kötü bir şey
kötü şeyi
şeytani şey
şeytani şeyi
fena bir şey
şeytanca sey
kötü bir iş
bad thing
kötü bir şey
kötü birşey
kötü bir şeymiş
fena bir şey
yanlış bir şey
kötü şeyler oldu
en kötü
worst things
kötü bir şey
kötü birşey
kötü bir şeymiş
fena bir şey
yanlış bir şey
kötü şeyler oldu
en kötü
horrible thing
korkunç bir şey
korkunç şeyi
kötü şeyleri
korkunç birşey
berbat bir şey
kötü şeyi
iğrenç bir şeyi
worse things
kötü bir şey
kötü birşey
kötü bir şeymiş
fena bir şey
yanlış bir şey
kötü şeyler oldu
en kötü

Examples of using Kötü şeyleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Daha kötü şeyleri de öptüğün oldu.
You have kissed worse things in your time.
İnsanlar yardım derneklerinin sahip olduğun Kötü şeyleri uzaklaştırdığını düşünür.
People think charity is giving away the worst things you have.
Kötü şeyleri kendisi olarak… söylemiyor, bir karakter olarak konuşuyor.
He doesn't actually say the bad thing himself, he says through a character.
O bir saniyede yaptığım tüm kötü şeyleri gördüm.
In that one second I saw every horrible thing I ever did.
Daha kötü şeyleri yalamıştın.
You have licked worse things.
Bana söyleyeceğin kötü şeyleri duymak istiyorum.
I want to know the bad thing you were going to tell me.
Daha kötü şeyleri de atlattı.
She has overcome worse things.
Kötü şeyleri öldürmek?
Kill the bad thing?
Senin hakkında düşündüğüm bütün kötü şeyleri geri alıyorum.
I take back every bad thing I have been thinking about you.
Sonsuzluktan beri yaşanan bütün kötü şeyleri yaratan sensin.
Not mine! Every bad thing that's happened throughout eternity.
An8} BoJack, bize yaptığın tüm kötü şeyleri anlat.
BoJack, tell us every bad thing you ever did.
Onlara anlatabileceği bütün kötü şeyleri anlatmıştır.
She told them every nasty thing she could.
Kötü şeyleri kolayca yapmış olabilirsin.
You could easily have made things worse.
Budaha çok kötü şeyleri düşündürecek.!
Only make things worse! Fool!
Çünkü bütün falcılar kötü şeyleri senden saklarlar.
Cause a lot of psychics, they hold back on the bad stuff.
Sen de kötü şeyleri seversin.
And you like lame things.
Bir kazayı ya da kötü şeyleri tahmin etmek gibi.
Like, predicting an accident or bad things happening.
Ona yapıcağım kötü şeyleri hayal edebiliyorum.
Can still imagine all the dirty things I would do to him.
Kötü şeyleri nasıl durduracağımı.
How to stop bad things happening.
Sen de bazı kötü şeyleri hatırlattığım için özür dilerim.
I'm sorry for reminding you of something unpleasant.
Results: 463, Time: 0.068

Kötü şeyleri in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English