BÖYLE ŞEYLERI in English translation

such things
diye bir şey
böyle bir şey
diye birşey
böyle bir şeyi
böyle birşey
bu tür şeyler
öyle bir sey
boyle bir sey
this stuff
bu mal
bu şeyleri
bu eşyaları
bu şeyi
bu malzemeleri
bu işi
bu madde
bu olay
bu zımbırtıyı
bu zırvaları
something like that
böyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
öyle bir şeyi
buna benzer bir şey
öyle birşey
öyle bir şey işte
benzer bir şey
falan
gibi bir şey işte
something like this
böyle bir şey
böyle bir şeyi
böyle birşey
şöyle bir şey
buna benzer bir şey
buna benzer birşey
şöyle birşeydir
shit like that
böyle boktan
böyle şeyler
böyle bok
böyle saçmalıklar
falan
gibi bok püsürler
öyle bir şey
öyle boktan şeyler
buna benzer boklar
öyle işleri
this kind ofthing
böyle şeyleri
is nothing
bir hiç
bir şey olmayacak
şeyin karanlık olacağından ve hiçbir
önemli olmayabilir
hiçbirşey olmayacak
bir şey çıkmaz ama bu sabah evimin önünde park edilmiş
all that
tüm bu
bütün bu
bunların hepsini
olan tek
olan her
tek şey bu
bu kadar şeyi
olan her şey
all this
tüm bu
bütün bu
bunca
bunların hepsini
onca
bu kadar şeyi
well that
şey bu
peki bu
evet , bu
iyi ki
pekala , bu
aslında bu
ama bu
bu denli artması sizi rahatsız edebilir , ama belki iyi
o zaman
güzel bu

Examples of using Böyle şeyleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Böyle şeyleri kimse unutamaz.
Nobody forgets shit like that.
Deacon böyle şeyleri kolay atlatır. Zaman yok.
Deacon is nothing if not monumentally resilient. There's no time.
Hadi ama, daha önce böyle şeyleri benden hiç saklamazdın.
Come on, Jay, you have never kept this stuff from me before.
Lara, böyle şeyleri özlüyor.
Lara, she… She misses all this.
Böyle şeyleri fark ederim.
I notice something like that.
Böyle şeyleri söylemek kadınlara yakışmaz.
Well, that I won't tell you.
Evet, sanırım böyle şeyleri insan gereğinden fazla düşünüyor.
Yeah. I suppose you could really overthink something like this.
Kız arkadaşın olmasının amacı ona böyle şeyleri anlatman bence.
Is telling me this stuff. I'm pretty sure the whole point of having a girlfriend.
Zaman yok. Bay Deacon böyle şeyleri kolay atlatır.
There's no time. Mr. Deacon is nothing if not.
Sümüklü böcekler, salyangozlar ve böyle şeyleri.
Slime, snails, and all that.
Böyle şeyleri söylemek kadınlara.
Well, that I won't tell you.
Böyle şeyleri daha önce de duymuştuk!
We have heard all this before!
Hiç sevmem böyle şeyleri.
I don't like this kind ofthing.
Kameranı beğendim. Oğlum da böyle şeyleri sever.
My son, he would like something like this. I love your camera.
Ben de eminim ki Hizmetçimiz böyle şeyleri yapacak biri değil.
I'm absolutely sure Rita's incapable of something like that.
Kız arkadaşın olmasının amacı ona böyle şeyleri anlatman bence.
I'm pretty sure the whole point of having a girlfriend is telling me this stuff.
Zaman yok. Deacon böyle şeyleri kolay atlatır.
There's no time. Deacon is nothing if not monumentally resilient.
Böyle şeyleri sürekli yapar mı?
Well, that's all?
Kameranı beğendim. Oğlum da böyle şeyleri sever.
I love your camera. My son, he would like something like this.
Pat, Pat. Hadi ama dostum, böyle şeyleri getirme buraya.
Pat, Pat. Come on, man, don't bring this stuff in here.
Results: 1000, Time: 0.083

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English