KABUL ETTIĞIM in English translation

i agreed
katılıyorum
kabul ediyorum
aynı fikirdeyim
hemfikirim
sana katılıyorum
size katılıyorum
anlaştık
i accepted
kabul ediyorum
kabullendim
taking
al
almak
alıp
alacak
kabul
alman
sürer
götür
alın
götürün
admit
kabul etmek
itiraf etmek
kabullenmek
kabul edersin
sokun
acknowledging
kabul
onaylayın
kabullenmek
tanımak
anlaşıldı
itiraf
etmeyin
admitting
kabul etmek
itiraf etmek
kabullenmek
kabul edersin
sokun
i concede
kabul ediyorum

Examples of using Kabul ettiğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim kabul ettiğim kızla evleneceksin.
You will marry the girl I approve of.
Bildiğim kadarıyla benim kabul ettiğim buydu.- Benim de.
I know that's the action I signed on for.
Kabul ettiğim gibi, Mico.
It's like I have accepted, Mico.
Kabul ettiğim bu değildi.
This isn't what I signed up for.
Muhteşem olduğunu kabul ettiğim pasta Williamsburg Restoranına ait bir pasta değil.
That admittedly gorgeous cake is not the property of the Williamsburg Diner.
Bak Nancy, buraya gelmeyi kabul ettiğim için bana tesekkür etmelisin..
Listen, Nancy. You should be thanking me for agreeing to come here.
Senden kabul ettiğim tek şey bu.
That's the only thing I accept from you.
Daninskyden iş kabul ettiğim için çılgın olduğumu söylüyorlar.
And they say I'm crazy for accepting a job from Daninsky.
Kabul ettiğim tek şey bunun gerçek olamayacağıydı.
I admitted it just so we wouldn't become a thing.
Evet… Suçu kabul ettiğim zaman birden sakinleşti.
And when I took the blame on myself, she at once calmed down. Yes.
Evet… Suçu kabul ettiğim zaman birden sakinleşti.
Yes. And when I took the blame on myself, she at once calmed down.
Kabul ettiğim hiçbirşey yok Sör.
I did not admit to anything.
Olduğumu kabul ettiğim güne kadar.
Until the day i just admitted that i was.
Ben kabul ettiğim sürece ne fark eder?
What difference? I accept.
Sana yardım etmeyi kabul ettiğim için burdayım.
I'm here to assist you, as I agreed.
Reddingtonla konuşmayı kabul ettiğim için değerliyim.
I'm valuable because I'm willing to speak to Reddington.
Reddingtonla konuşmayı kabul ettiğim için değerliyim.
I'm only valuable because I am willing to speak to Reddington.
Sadece bunu kabul ettiğim için kendimden nefret ediyorum.
For having accepted that. Then I can only end up hating myself.
Kabul ettiğim gerçeklik Peki.
So, the reality that I am acknowledging Okay.
Ama oraya dönemeyebileceğimi kabul ettiğim anlamına gelir.
But it means I have to accept that I may never get there.
Results: 90, Time: 0.0506

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English