MIRAS KALACAK in English translation

will inherit
miras
miras alacaklar
mirası
kalacak
varis
vâris olacaktır
kalmalı
would inherit
miras kalacak
kalacaktı
shall inherit
miras
varisi olacak
varis
he's going to inherit it
are bequeathed
are gonna inherit

Examples of using Miras kalacak in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Bu mülk başkalarına değil de oğluma miras kalacak dul eşim
The son would inherit the estate, no part of which would be entailed away,
Dünya mikroplar ile böceklere miras kalacak.
the microbes and insects will inherit the world.
Bu mülk başkalarına değil de oğluma miras kalacak… dul eşim ve diğer çocuklarım da geçimlerini sağlamış olacaklardı.
So providing for my widow and any other children. The son would inherit the estate, no part of which would be entailed away.
Bana kalırsa, çok büyük bir önder'' Dünya alçakgönüllülere miras kalacak'' demiştir.
Seems too me a very great leader once said the meek shall inherit the earth.
İhtiyar ölünce, Dae Han Grupun tamamı 11 yaşında bir çocuğa miras kalacak.
It was a situation where an old man's death would mean a mere 11 year old boy would inherit all of Daehan Group.
Bana kalırsa, çok büyük bir önder…'' Dünya alçakgönüllülere miras kalacak'' demiştir.
Once said the meek shall inherit the earth. Seems too me a very great leader.
Hanbury oğluma miras kalacak. O da faiziyle birlikte parayı sana geri ödeyecek.
and my son inherits Hanbury, he must pay you back with the interest accrued.
Sana iyi miras kalacak.
You will have a good legacy!
Bu şey bizden miras kalacak.
This is legacy stuff.- SELlNA.
Naçizane fakat dünyaya miras kalacak.
But poised to inherit the earth.
Oğlum… bu sana miras kalacak.
This is your inheritance. My son.
Bazı şeyler sana miras kalacak.
Things are gonna be left there for you.
Çocuğumuza miras kalacak olan bu gülümsemen.
That's the smile our kid is going to inherit from you.
Peki benim neyim miras kalacak?
What will I pass on?
Dünya saflara miras kalacak,'' derim.
You say,"The meek shall inherit the earth.
Howards End bir gün Charlesa miras kalacak.
Charles will someday inherit Howards End.
Gabriel. Ve Dünya çürümüşlere miras kalacak.
Gabriel. And the wicked shall inherit the Earth.
Ve Dünya çürümüşlere miras kalacak. Gabriel.
Gabriel. Figures. And the wicked shall inherit the Earth.
Gabriel. Ve Dünya çürümüşlere miras kalacak.
Gabriel. Figures. And the wicked shall inherit the Earth.
Değerini kanıtlayanlara daha iyi bir dünya miras kalacak.
Those who are worthy will inherit a better world.
Results: 227, Time: 0.0321

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English