INHERITANCE in Turkish translation

[in'heritəns]
[in'heritəns]
miras
legacy
inheritance
heritage
inherit
estate
heir
veraset
inheritance
succession
estate
probate
mirası
meera
mera
kalıtım
inherit
legacy
pay
share
cut
numerator
piece
portion
percentage
pie
part
stake
of your
mirasını
meera
mera
mirasın
legacy
inheritance
heritage
inherit
estate
heir
mirasından
meera
mera
mirasımı
legacy
inheritance
heritage
inherit
estate
heir
mirasa
legacy
inheritance
heritage
inherit
estate
heir
mirasına
meera
mera
kalıtımı
inherit
legacy

Examples of using Inheritance in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
So they must pass the bill on the Inheritance Tax Act.
Veraset Vergisi Kanunu tasarısı kabul edilmeli.
Lord Tsunayoshi has made a special exception to allow for this inheritance.
Efendi Tsunayoshi bu mirasa müsaade etmek için çok özel bir istisna yaptı.
Geneticists use diagrams and symbols to describe inheritance.
Genetikçiler kalıtımı betimlemede şema ve semboller kullanırlar.
If there is some mistake. I already received my inheritance.
Mirasımı çoktan aldım, bir hata olduysa eğer.
Not now! to protect his inheritance. Tell him I'm trying!
Ona mirasını korumaya çalıştığımı söyle.- Şimdi olmaz!
You come before me, I'm told, to appeal your inheritance.
Duyduğuma göre, benden önce mirasına başvuru yapmışsın.
We're going to start working on the inheritance tax law.
Veraset Vergisi Kanunu üzerinde çalışmaya başlayacağız.
Got an inheritance?
Mirasa mı kondun?
I'm sorry, but my getting my inheritance is a matter of life or death.
Affedersin ama mirasımı alabilmekbenim için ölüm kalım meselesi.
When you decided to use your inheritance on the team?
Mirasını takımda kullanmaya karar verdiğinde?
Since you have been stripped of your inheritance rights, the inheritance passes to the next in line.
Miras haklarını kaybettiğine göre veraset sıradaki kişiye geçer.
Ever since Josh got his inheritance, she is a different person.
Josh mirasa konduğundan beri farklı bir kadın oldu.
It's beautiful. You used your mother's inheritance to buy that?
Güzel. Annenin mirasını bunu almak için mi kullandın?
And your children can't afford the inheritance tax. Right after you die.
Sen geberdikten hemen sonra çocukların… veraset vergisini veremeyecek hale gelecekler.
Those kids don't need an inheritance.
Onlarin mirasa ihtiyaci yok.
I'm all ready to take the inheritance.
Mirasımı kabul etmeye hazırım.
Do you pity me because Grandma would leave the inheritance to you instead of me?
Büyükanne mirasını bana değil, sana bırakacağı için mi acıyorsun bana?
Right after you die… and your children can't afford the inheritance tax.
Sen geberdikten hemen sonra çocukların… veraset vergisini veremeyecek hale gelecekler.
I don't need my inheritance.
Mirasa ihtiyacım yok benim.
Squandered it. I took my inheritance too soon and.
Ben mirasımı erken aldım ve boşa harcadım.
Results: 656, Time: 0.0505

Top dictionary queries

English - Turkish