NAKIT PARAM in English translation

cash
nakit
peşin
parayı
para
nakdi

Examples of using Nakit param in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nakit param yok ama Pay Pal hesabını verirsen… güvenli bir birikim hattı oluşturacağım.
I don't have any cash, but give me your PayPal account, I will make a secure deposit online.
şuan hiç nakit param yok. Yani, görmezden gel.
I didn't pick up any cash, so, just ignore him.
Şey, evde bir miktar nakit param var diyelim ve ben onu senin almanı istiyorum.
Well, let's just say I have got some cash in the house, and I would like you to have it.
Tabii ki param var nakit param yoktu. ama yastığımın altında 120 milyon.
Laying around under my mattress. but I didn't have 120 million in cash I do have money, of course I have money.
Nakit paraya ihtiyacı var
He needs cash and some deep-pocketed investors,
Nakit paraları aldırmam ellerini temiz tuttu.
Having me get the cash kept his hands clean.
Hey, o nakit paranın birazını bizimle paylaşacak mısın başlıklı?
Hey! You gonna share a little bit of that cash with us, Hood?
Elinde hiç nakit paranın olmadığını mı söylüyorsun bana?
You tellin' me you can't get your hands on the cash?
Nakit paran, pasaportun ve uçak biletin var.
You have got cash, a passport, and a plane ticket.
Hayır, nakit parası var.
No, he's got cash.
Bunun nakit parası var.
This one has cash.
Sahip olduğum tüm nakit parayı verdim. Belki 90 papel ve saatimi.
I gave him all the cash I had- maybe 90 bucks- and my watch.
İşin komik tarafı, Huvertas nakit parayı elmasa çevirtti ve Amerikada bir yere sakladı.
Huertavas converted the cash into diamonds and hid them somewhere in the U. S.
O kadar nakit parayı evde saklamamak çok akıllıca.
It's a smart move, not keeping cash on them or in the apartment.
Bir uçak dolusu nakit paran var ve tüm federal belgelerin sahte.
You got a plane full of cash, falsified federal documents.
Kurbanların nakit parası ve kredi kartı varmış.
Victims had cash and credit cards.
Nakit parası yok ama kredi kartları duruyor.
No cash. Credit cards still here.
Nakit paran varsa, şehir merkezinde afyonu olan bir adam tanıyorum.
If you have got the cash, I know a guy downtown, has opium.
Nakit paraya, kimliklere, ulaşım aracına ve arkadaşlara ihtiyacı olacak.
He's gonna need cash, IDs, transportation, and friends.
Tamam, nakit paran ve kredi kartın var, değil mi?
Okay, do you have cash and a credit card, right?
Results: 51, Time: 0.0331

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English